6.10.2019

litografi

peter wicke

müziğin popülerleşmesinin böylesine hızla ticari amaca yönelmesine neden olan koşulların oluşması, esasında tiyatro aktörü veya yazar olarak ölümsüzlüğü yakalamak için çaba harcarken, bambaşka bir alanda tarihe adını yazdıran münihli genç bir işadamı sayesinde oldu.

1771 yılında prag'da doğan ve 1790 yılında dünyayı fethetmek üzere bavyera eyaletinin başkentine göç eden alois senefelder, çok gecikmeden, tanrıların şöhretin önüne çalışkanlığı koyduğunu görüp bunu anlamak zorunda kaldı. tiyatroculuk yeteneklerinin çağdaşlarını hiç de hayran bırakmadığını sezen genç adam, bunun suçunu tiyatro yazarlarına yüklemiş ve bu yazarların kendi yeteneklerini ortaya çıkaracak eser yazamadıklarına karar vermişti. bu yüzden de senefelder kendisine ün getireceğini umduğu kahraman rollerini içeren sahne yapıtlarını kendi yazmaya başladı. ne yazık ki, bu sefer de başka tatsız durumlar yolunu engelledi. çünkü senefelder'in kaleminden çıkan eserleri, basımevleri karşılıksız, para ödemeseler bile; hatta kendilerine hediye verilse de, basmak istemediler. genç adam kıskanıldığını, entrikayla karşı karşıya olduğunu düşündü ve yazdığı oyunların basımını kendi yapmaya karar verdi. böylelikle 25 yaşındaki senefelder'in yaşamı, önceden hiç aklına getirmediği bir şekilde yeni bir biçim aldı. fakat bu sefer de şairane eserlerini yayımlayabilmek için gerekli parasının olmadığı gerçeği ile karşılaştı.

yoksulluğun ve çaresizliğin insanı keşfe yönelttiği bilinir. senefelder de o zamanlar uygulanmakta olan basım tekniğine göre daha ucuza mal olacak bir yöntem aramaya koyuldu ve bu arayışın sonunda kireç yazı levhalarının asitle yakılması tekniğini buldu. münih'te saray müzikçisi olan franz gleisner adlı bir arkadaşı, alois senefelder'e, tarihe "litografi" adıyla geçen taş baskı yöntemini nota basımının hizmetine sunmasını önerince, dünya genç bir şairini yitirdi; fakat aynı genç adam gene bu dünyada müziğin yayılmasını sağlayacak yeni bir çağı başlattı.

1796 yılında münih'teki makarius falter adlı basımevi tarafından ilk defa franz gleisner'in bir yapıtı bu yeni yöntem nota basımıyla yayımlandı. bavyera prensi, senefelder'e özel bir hak tanıdı ve bu buluşundan dolayı kendisine 15 yıl süreli basım izni verdi. bunun üzerine senefelder arkadaşı gleisner ile birlikte "senefelder and gleisner co."yu kurarak bu buluşunu büyük bir servete dönüştürdü. 1834 yılında münih kentinde ölen senefelder'in buluşu dünyadaki tüm nota basımevlerinde çoktan beri uygulanmaktaydı.

bu yeni tekniğin özelliği, iğne ile delme metodu uygulanarak yapılan eski yöntem nota basımına göre çok daha fazla sayıda baskının yapılabilmesine olanak sağlamasıydı. senefelder'in buluşundan önceki zamanlarda t cetveli, çelik pergel, oymacı kalemi ve çelik direk kullanılarak bakır ve teneke levhaların delinmesi yöntemiyle yapılan nota basımı, çok az sayıda baskıya olanak veriyordu. 1850 yılında kullanılmaya başlanan ve hayli dayanıklı olan teneke levha bile yüz baskıdan sonra netliğini kaybetmekteydi. oysa litografi yoluyla yeni bir sistem bulunarak delme işlemi özel bir kopya kağıdı aracılığıyla taşın üzerinde uygulanmaya başlandı ve baskı için bu taş kullanılarak esas yazı levhasının korunması sağlandı. ayrıca senefelder'in buluşu, çok emek isteyen oyma levha kullanılmadan da notaların özel bir kağıda yazılarak taş levhalar üzerine geçirilmesine olanak sağlıyordu. hatta etkiden basılmış notalar bile bu yöntem sayesinde kullanılabiliyor ve yeni basım için taş levhaya geçirilebiliyordu.

kimyasal basım adıyla tarihe geçen bu yöntem çok sayıda baskıya olanak sağlamasına rağmen, gene de müziğin yayılması, şematik görünümüyle müziğin yerini tutan nota kağıdıyla sınırlıydı. ancak buhar gücüyle işleyen hızlı baskı presinin bulunması, sınırsız sayıda nota baskısı yapabilmeye olanak sağladı. ucuza mal edilen çok büyük sayıda nota baskısı sayesinde müzik yapmanın yer ve zaman sınırları önemli ölçüde aşıldı. böylelikle müzikçiler eskiden nota baskılarını bulamadıkları müzik parçalarının da notalarını satın alabilme olanağına kavuştular. daha önceki dönemlerde sadece gelecek dünyalara kalmasının bir anlamı olduğuna inanılan eserlerin baskısının yapılmasına önem verilir ve sadece bu eserlerin notalarını basmak için, o zamanki basım tekniğinin hem çok pahalı hem de çok emek isteyen koşullarına katlanılırdı.