
~berlin alexanderplatz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
~berlin alexanderplatz etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
5.02.2016
güz
~berlin alexanderplatz
bir insan mı olmak istiyorsun? bu dünyada en iyi şekilde mi yaşayacaksın? bilge bir kadın seni doğurmadan önce bunların çaresine bakmalısın: dünya bir ağıt mekanıdır. öncelikle büyük memleketin sana baştan sona yapacaklarını sıralar. bazı özel şeylerle sana işkence eder; paragraflarla, yasaklarla seni sınırlar. onun ilk emri: "borcunu ödeyeceksin!" ikinci emri: "diline hakim olacaksın!" böylece alaca karanlıkta yaşarsın. şaşkınlıkla kaderini izlersin. geçen yıllar senin üzerinde izlerini bırakır. ak saçların bunun şahididir. bedenin zayıf düşer. sonra kol ve bacakların zayıflar. beynin lapa olmuş, küçücük şeyler büyümüştür. kısacası, o güz geldiğinde nefesin son bulacak ve yok olacaksın.

5.12.2011
berlin alexanderplatz
bugün bir ziyafet çekelim derim; çünkü dün geçmişte kaldı, yarın da henüz gelmedi.
bugünlerde sabahları kravat bağlamaya kim zaman bulabiliyor ki? kim bir dakika fazladan uyku çekmek istemez ki? hepimiz uykumuzu iyi almalıyız. çünkü ardından çok çalışıp az para kazanacağız.
hiçbir şey göründüğü kadar kötü değildir.
koldaki bant ister kırmızı ister sarı ister siyah olsun; içtiğin sigaranın tadını değiştirmez.
alt tabaka beyaz undan yapılmış ekmeğin katkı maddeleriyle zenginleştirilebileceğini düşünen, yalnızca kendisini ve müşteriyi kandırıyordur. doğanın kendi kanunları vardır ve doğa her suistimalin intikamını alır. bugün neredeyse tüm medeniyetlerde görülen bozulmuş sağlığın nedeni, değeri azaltılmış ya da yapay yollarla rafine edilmiş yiyecek tüketimidir.
dünyadaki en garip şey insanlardır.
düşünüp taşınmak için arada sırada herkesin yalnız kalmaya ihtiyacı vardır.
mevcut toplumsal düzenin proletaryanın, ekonomik, siyasi ve toplumsal zeminde köleleştirilmesine dayandığını öğrendim. bu husus mülkiyet hakları ve tekelciliği, devlet ve de iktidar tekeli yoluyla kendini belli etmektedir. çağımızda, üretim insanların ihtiyaçlarını giderme amacıyla değil; kar elde etme beklentisiyle yapılmaktadır. bütün teknolojik gelişmeler, nüfusun büyük kesiminin içinde bulunduğu sefaletle arlanmaz bir zıtlık içinde, varlıklı sınıfların zenginliğini ölçüsüz biçimde artırmaktadır.
bugünlerde sabahları kravat bağlamaya kim zaman bulabiliyor ki? kim bir dakika fazladan uyku çekmek istemez ki? hepimiz uykumuzu iyi almalıyız. çünkü ardından çok çalışıp az para kazanacağız.
hiçbir şey göründüğü kadar kötü değildir.
koldaki bant ister kırmızı ister sarı ister siyah olsun; içtiğin sigaranın tadını değiştirmez.
alt tabaka beyaz undan yapılmış ekmeğin katkı maddeleriyle zenginleştirilebileceğini düşünen, yalnızca kendisini ve müşteriyi kandırıyordur. doğanın kendi kanunları vardır ve doğa her suistimalin intikamını alır. bugün neredeyse tüm medeniyetlerde görülen bozulmuş sağlığın nedeni, değeri azaltılmış ya da yapay yollarla rafine edilmiş yiyecek tüketimidir.
dünyadaki en garip şey insanlardır.
düşünüp taşınmak için arada sırada herkesin yalnız kalmaya ihtiyacı vardır.
mevcut toplumsal düzenin proletaryanın, ekonomik, siyasi ve toplumsal zeminde köleleştirilmesine dayandığını öğrendim. bu husus mülkiyet hakları ve tekelciliği, devlet ve de iktidar tekeli yoluyla kendini belli etmektedir. çağımızda, üretim insanların ihtiyaçlarını giderme amacıyla değil; kar elde etme beklentisiyle yapılmaktadır. bütün teknolojik gelişmeler, nüfusun büyük kesiminin içinde bulunduğu sefaletle arlanmaz bir zıtlık içinde, varlıklı sınıfların zenginliğini ölçüsüz biçimde artırmaktadır.
25.08.2011
berlin alexanderplatz
bu dünyada hiçbir şeyden fayda yok.
her şeyin bir vakti vardır: boğulmak ve iyileşmenin, yıkılmak ve güçlenmenin, ağlamak ve gülmenin, yas tutmak ve dans etmenin, aramak ve kaybetmenin, parçalanmak ve kenetlenmenin bir vakti vardır.
bir gemi büyük bir çapa olmaksızın sıkıca bağlanamaz. bir insan başkaları olmaksızın var olamaz.
insana akıl ve mantık verilmiştir; ancak hayvanlar güdülür.
hep böyle olur işte: insanlar karşılaşır, birbirlerini tanımaya başlarlar; sonra da bir gün her şey biter.
pişmanlık duyan bir günahkar 999 doğrucudan daha değerlidir.
dünyadaki her şey şekerden yapılmamıştır.
bir çiftin cinsel hayatını bir kontratla düzenlemeye kalkmak ve kanunen belirlenmiş evliliğe ait yükümlülüklerini zorla kabul ettirmek düşünebileceğiniz en berbat ve aşağılayıcı bir çeşit kölelik şeklidir.
insanoğlu çirkin bir hayvandır; tüm düşmanların düşmanı, yeryüzündeki en iğrenç yaratıktır.
her başlangıç zordur; ama başlamadan bitişe asla ulaşamazsın.
insan ne düşünür ki? şuna inanabilirsin, buna inanabilirsin; fakat gerçeklik gerçek değildir. sürekli değişir. bir gün şudur, başka bir gün, başka bir şey.
her şeyin bir vakti vardır: boğulmak ve iyileşmenin, yıkılmak ve güçlenmenin, ağlamak ve gülmenin, yas tutmak ve dans etmenin, aramak ve kaybetmenin, parçalanmak ve kenetlenmenin bir vakti vardır.
bir gemi büyük bir çapa olmaksızın sıkıca bağlanamaz. bir insan başkaları olmaksızın var olamaz.
insana akıl ve mantık verilmiştir; ancak hayvanlar güdülür.
hep böyle olur işte: insanlar karşılaşır, birbirlerini tanımaya başlarlar; sonra da bir gün her şey biter.
pişmanlık duyan bir günahkar 999 doğrucudan daha değerlidir.
dünyadaki her şey şekerden yapılmamıştır.
bir çiftin cinsel hayatını bir kontratla düzenlemeye kalkmak ve kanunen belirlenmiş evliliğe ait yükümlülüklerini zorla kabul ettirmek düşünebileceğiniz en berbat ve aşağılayıcı bir çeşit kölelik şeklidir.
insanoğlu çirkin bir hayvandır; tüm düşmanların düşmanı, yeryüzündeki en iğrenç yaratıktır.
her başlangıç zordur; ama başlamadan bitişe asla ulaşamazsın.
insan ne düşünür ki? şuna inanabilirsin, buna inanabilirsin; fakat gerçeklik gerçek değildir. sürekli değişir. bir gün şudur, başka bir gün, başka bir şey.
13.04.2011
berlin alexanderplatz
gömleğinde ilk delik açıldığında yeni bir takım alma vaktinin geldiğini bilirsin.
yasalar demek baskı demektir; yani, yönetici sınıfın uyguladığı kaba kuvvet demektir.
bir kadın için en hoş şey giyinirkenki halidir. bir kadın giyinirken öyle güzel hareketler yapar ki! soyunurkenki halinden bile daha güzel.
ölüm herkes için erkendir.
tüm hayatın kendini korumakla geçti. korumak: insanoğlunun en korkulu arzusudur bu. böylece her şey olduğu gibi kalır, değişmez.
fikirler gerçekte çok basittirler.
gerçekleri görmekten yoksunken başkalarını nasıl yargılayabilirsin? hem körsün hem de kendini beğenmiş.
hayat duyguların sonsuzluğu için çok kısadır.
bu dünyanın farklı insanlara ihtiyacı var. daha zeki insanlara. aklı başında insanlara. şekerden yapılmamış, şeker ve çamur dışında her şeyi ihtiva eden insanlara.
aşkın bedeli ağırdır.
şayet birinin dilinde "ölüm" kelimesi varsa kimse onu söküp atamaz. ağzında döndürüp durur; sonra da bir taşa, sert bir taşa dönüşür. ve ondan hiçbir gıda yetişmez.
yasalar demek baskı demektir; yani, yönetici sınıfın uyguladığı kaba kuvvet demektir.
bir kadın için en hoş şey giyinirkenki halidir. bir kadın giyinirken öyle güzel hareketler yapar ki! soyunurkenki halinden bile daha güzel.
ölüm herkes için erkendir.
tüm hayatın kendini korumakla geçti. korumak: insanoğlunun en korkulu arzusudur bu. böylece her şey olduğu gibi kalır, değişmez.
fikirler gerçekte çok basittirler.
gerçekleri görmekten yoksunken başkalarını nasıl yargılayabilirsin? hem körsün hem de kendini beğenmiş.
hayat duyguların sonsuzluğu için çok kısadır.
bu dünyanın farklı insanlara ihtiyacı var. daha zeki insanlara. aklı başında insanlara. şekerden yapılmamış, şeker ve çamur dışında her şeyi ihtiva eden insanlara.
aşkın bedeli ağırdır.
şayet birinin dilinde "ölüm" kelimesi varsa kimse onu söküp atamaz. ağzında döndürüp durur; sonra da bir taşa, sert bir taşa dönüşür. ve ondan hiçbir gıda yetişmez.