16.05.2020

phaistos diski

jared diamond

3 temmuz 1908'de girit adası'nda, phaistos'ta eski minoa sarayında kazı yapan arkeologlar teknoloji tarihinin en olağanüstü nesnesini buldular.

ilk bakışta hiçbir olağanüstülüğü yoktu: 16 cm çapında, pişmiş tuğladan, yuvarlak, küçük, yassı, boyasız bir diskti. yakından bakılınca her iki yüzünde de diskin kenarından merkezine doğru saat yönünde sarmallar oluşturan beş çizgi ile o beş çizginin üzerinde yazılar görülüyordu. toplam olarak 241 gösterge ya da harf dikey çizgilerle, belki de sözcükleri oluşturan göstergeler halinde, düzgün bir biçimde çeşitli öbeklere ayrılmıştı.

bu diske yazı yazan kişi işini çok dikkatli bir biçimde planlamış ve uygulamış olmalıydı. yazı kenardan başlıyor, sarmal oluşturan çizgi üzerinde kullanılabilecek yerler tamamıyla kullanılıyor ama tam ortaya ulaşıldığında da yer kalmaması gibi bir sorunun çıkmadığı görülüyordu.

bu disk toprak altından çıkarıldığı günden bu yana yazı tarihçileri için bir sır olarak kaldı. işaretlerin sayısına bakılırsa (45) bir alfabeden çok hece yazımı olmalı ama hâlâ şifresi çözülmüş değil, işaretlerin biçimleriyse bilinen hiçbir yazı sistemindekine benzemiyor.

bu disk keşfedildikten sonraki 89 yıl içinde bu tuhaf yazıyla yazılmış en küçük bir şey bulunamadı. bu nedenle yerel bir girit yazısını mı yoksa girit'e dışardan gelmiş yabancı bir yazıyı mı temsil ettiği konusu çözülebilmiş değil. teknoloji tarihçileri için phaistos diski daha da kafa karıştırıcı: mö 1700 olarak hesaplanan tarihine bakılırsa dünyada ilk basılı belge olması gerekiyor.

diskteki işaretler girit'in daha sonraki çizgisel a ve çizgisel b yazıları gibi elle kazınmak yerine, kabartma matbaa harfleri gibi göstergeler taşıyan damgalarla (daha sonra pişirilen ve katılaşan) yumuşak kilin üzerine basılmış. baskıyı yapan kişinin diskte görülen her bir işaret için bir damga olmak üzere besbelli ki 45 damgası vardı. bu damgaları yapmak için herhalde çok emek harcanmıştı ve damgalar hiç kuşkusuz yalnızca bu tek belgeyi basmak için yapılmamıştı. bunları kim kullanıyor idiyse o kişi pek çok yazı yazıyor olmalıydı. bu damgaların sahibi bu damgalarla çok daha hızlı ve düzgün bir biçimde başka kopyalar yapabilirdi, yazılı metindeki her bir karmaşık göstergeyi her seferinde eliyle yazmaya benzemezdi bu iş.

phaistos diski insanoğlunun bir sonraki adımının öncüsü, ilk basım girişimiydi, matbaacılıkta da aynı şekilde kesme matbaa harfleri ya da bloklar kullanılmıştı ama kağıt üzerine ve mürekkeple basılıyordu, mürekkepsiz ve kil üzerine değil. bununla birlikte o bir sonraki adım çin'de 2500, orta çağ avrupa'sında daha da geç, 3100 yıl sonrasına kadar atılmadı.

o diskin erken geliştirilmiş teknolojisi girit'te ya da eski akdeniz'de niçin yaygın olarak benimsenmedi? mürekkep ve baskı düşüncesini ekleyip matbaa makinesine sıçramak niçin binlerce yıl aldı? disk, dolayısıyla tarihçiler için tehdit edici bir sorun oluşturuyor. bu diskin bize gösterdiğini sandığımız gibi icatlar kişiye bağlı ve öngörülemez şeylerse teknoloji tarihiyle ilgili genellemeler yapma çabaları daha başında başarısızlığa yazgılıdır.