6.06.2015

hazine

şükrü erbaş

insanların ilgi ve güven dilendiği bir devletin ne onuru, ne iyiliği ne de varlığının bir değeri olabilir.

hiçbir sevgi tutsaklıkta yeşermez. eşitlik özgürlük ister.

örselersiniz ama gülü karanfile benzetemezsiniz. kimse kimseyi kendine benzetecek kadar üstün değildir.

sevmek, insanın en büyük acısıdır.

hemen her çağda üç değişmez konuğu olmuştur şiirin: sular, çocuklar ve akşamlar. üçü de düş kırığı bir acının izinde girmiştir şiire; üçü de aydınlık sevince gebe.

dünyayı hafife almak kendi ağırlığını; şiiri hafife almak sözün ağırlığını bilmemektir.

ekonomik, sosyal, siyasal ya da askeri mücadelelerin en acımasız dönemlerinde bile sanat, tüm olanaklarıyla direnenlerin en büyük güç kaynağı olmuştur. kim ki mücadelesinde sanatı gözardı ediyor; tarih bilinci de yoktur. ve o kimse değiştirmek için yola çıktığı gerçekliğe çoktan yenilmiştir. ve onun bildiği yanıldığıdır; ömrü, yaşamı kadardır.

bugün yeryüzündeki toplam işgücünün üçte ikisini kadınlar oluşturuyor. dünyanın toplam gıdasının yüzde ellisini, afrika'nın toplam gıdasının yüzde seksenini kadınlar üretiyor. buna karşılık; kadınların geliri toplam gelirin onda biri. kadınlar, yeryüzündeki toplam malvarlıklarının yüzde birine sahipler. (bm raporundan)

çocukluk, özgür algısı, aklı ve diliyle yaratıcılığın en büyük hazinesidir. hangi ihtiyarlık çağlarını yaşarsa yaşasın, insan yaratıcılığının ana yurdudur.

çeviri, içine konulduğu kabı kırarak suyu bir başka yere, bir başka kaba taşımaya çalışmaktır.