
bir tiyatro oyunu sergileyeceğimizi söylüyoruz, kuşkusuz sonsuzluğa uzatılmış olarak. ama içinde her şeye hazırlıklı olduğumuz ve hiçbir şeye yetkin olmadığımız tiyatro, düşündüğümüz zamanlardan bu yana sürekli artan hız ve kaçırılmış atasözleridir. kesinlikle gövdelerin tiyatrosudur -ikincil olarak tinsel bir korkudur ve dolayısıyla da ölüm korkusu. güldürü çerçevesinde trajedi mi ya da güldürü çerçevesindeki tragedya hatırına mı. ama dehşet, zavallılık, akli dengede bozukluk söz konusu. düşünüyoruz, ama susuyoruz: düşünen, fesheder, yürürlükten kaldırır, felakete uğratır, yıkar, parçalara ayırır; çünkü düşünce mantıksal olarak bütün kavramların tutarlı biçimde çözülüşüdür.
biz (ki bu tarihtir ve bu düşünce durumunun tarihidir): korkuyoruz, gövde ve düşünce korkusu ve ölüm korkusuyuz yaratıcı olarak. yayınladıklarımız, oldukları şeylerle özdeş değil, sarsılma başka bir şey, var olma başka bir şey, hastalık değil, ölüm değil, bambaşka durumlar, bambaşka haller. biz bir hakka hakkımız olduğunu söylüyoruz, ama bizim bir tek haksızlığa hakkımız var. mesele işle başa çıkmaktır ve bu da içsel bir isteksizlik ile dışsal bir umursamazlıkla başa çıkmak demektir. yani, kendimi ve filozofların cesetlerini çiğnemek, bütün edebiyatı, bütün bilimi, bütün tarihi, her şeyi. zihinsel bünye ve zihinsel odaklanma ve kendini yalıtma, mesafe. tekdüzelik. ütopya. budalalık meselesidir. mesele işle başa çıkmaktır her zaman, düşünce hiçbir zaman bir şeyle başa çıkamamak. mesele, ileriye, kayıtsız olarak ileriye gitmek ya da bitirmek, son vermektir. mesele kuşku meselesi, güvensizlik ve sabırsızlıktır.
akademiye teşekkür ederim, dinlediğiniz için teşekkür ederim.
* georg-büchner-ödülü verilişinde yapılan konuşma