10.12.2016

hüzün şarkısı

ali çapan


-bu şiir
bir hüzün şarkısıdır
ve kurşunla
duvarlara yazılmıştır-

şarkılarım
aniden kanadı kırılmış bir kuş gibi
birdenbire vurulmuş gibi düştü yere
birdenbire bir yağmur başladı
gurbetçiler köyünde
ıslandı yüzüm
ellerim ıslandı
ıslandı gözlerim

işte şimdi ben oturmuşum bir başıma
en çok ağlarım -sensizliğime-
kimin suratına tüküreyim ki
dağılsın hüznüm

her şey birdenbire sustu evrende
su toprak
ve oksijen karışımı yaşamak
kahkahasız
aydınlıksız

şarkı söylemesini bellettiğim martılar
beni unuttu
neden
istanbulca çoğalan sesimdeki hüzünle
galata köprüsüne yağan yağmur
el ele
ve iğde dalına konan şu serçe bana
çocukluğumun en ağlamaklı
şarkılarını anımsatır da ondan

nerede şimdi benim
köşe kapmaca oynadığım /çocukluğum/
ve söğüt dalındandı
sularda koşturduğum atım

sen en çok iyisin ya
barut ve çiçek bildiğin gibi değil
ben şimdi gurbetçiler köyündeyim
bir başıma /sensiz ve susuk/
benliğimde sensizliği damıtırım
her gün yeniden

elime bir tüfek tutuşturdular
-öldürmesini öğren ilk- dediler
en çok insancıl düşlerim yıkıldı

sözlüğümdeki ilk sözcük sevgiydi
ikincisi mutluluk
sevinç
ve insanca yaşamak
sen bunların tümünü bilirsin
her insanı kendime
kardeş bilmiştim
adı ne olursa olsun
rengi
dili
dini

şimdi
özgürlükle el ele
gözlerimiz