30.10.2009

bağışlanmış hüzün

nevzat çelik



acıkınca
ya da gelince uykusu
mırıltısıyla bir kedi
duru bir ırmak gibi
akar hayatımıza
sevgili
kimin kabusu
yatağından çıkan
su

manzara geçerken güzel
aşka özenle asılan peyzaj
iz bırakır
taşınınca bir başka duvara
gittiğin yollara
dallara
hatıralarını bağlama
çiçekleri tozar
direği sızlar burnunun
sevgili
ağlama

al git
şehla yürüyüşünü
yaz deme
kış deme
üşürüm deme
aylardan baharsa
ay doğarsa
hiçbir şey deme
bu senin
kuşlardan önce kalkan yüzündür
al git
sevgili
aşk bağışlanmış hüzündür