16.01.2019

yüzleşme

jose saramago

özgürlük her zaman için hoştur, bilinmeyenle yüzleştiğimizde bile.

dünyanın ekseninden ayrıldığı anlar vardır, hiçbir şeyin güvencede olmadığını hissederiz. hislerimizi tamamen dile getirebilsek belirgin bir retorik yoksunluğuyla, "kıl payı sıyırdı" derdik.

bazı düşüncelerimiz böyledir: tek işlevleri bize düşünce için çok daha fazla besin verebilecek diğer düşüncelerin yerini almaktır, beklentiler yüzünden.

insan teselli edilemeyecek bir yaratıktır.

zamanın etkilerinden biri de budur: her şeyi siler.

söz kalır; görünmez ve duyulmaz bir halde, kendi gizini koruyabilmek için, toprağın altında, gözlerden uzakta filizlenen ve sonra birden toprağı yana itip ışığa çıkan bir tür gizli tohumdur, kıvrık bir saptır, yavaşça açılan buruşturulmuş bir yapraktır.

belki de mutluluk yalnızca budur: deniz, ışık ve baş dönmesi.

dünya rastlantılarla doludur ve eğer bir şey yakınındaki bir başka şeyle rastlantısal olarak çakışmıyorsa bu rastlantıyı reddetmek için bir sebep değildir, bunun tek anlamı çakışan şeyin görünmez olduğudur.

alejo carpentier: her gelecek hayret vericidir.

tecrübeler bize ifade edilemeyenin sınırına yaklaştıkça sözcüklerin ne kadar yetersiz kaldığını çok iyi öğretmiştir; aşk demek isteriz ama sözcük ağzımızdan çıkmaz bir türlü; istiyorum demek isteriz ama yapamam deriz; son sözü söylemeye çalışır ve en başa dönmüş olduğumuzu fark ederiz.