7.01.2022

soru-cevap

sevan nişanyan

"türkiye'de neden hâlâ sizce ak parti'ye alternatif bir parti yok?"

chp adı verilen çağ dışı oluşum tasfiye edilmedikçe türkiye'de sağlıklı bir demokrasi kurulamaz diye ilk 1982'de yazı yazmıştım. hâlâ değişmedi bence. istikrarlı bir siyasi yapılanmanın şartı chp'nin ortadan kalkmasıdır.

"hadi sol partileri anladık da, sizce türkiye'de liberal bir parti niye oy alamıyor?"

türkiye'de liberalizm bir elit hareketidir ondan.

"muhafazakâr demokratlara ne kadar güvenebiliriz?"

muhafazakârlara günahım kadar güvenmem. ama sosyolojiye güvenirim. memleketteki sosyal dönüşüm, çeşitlenme, ekonomik kalkınma, eğitim düzeyinin yükselmesi vb. hep iyi yöne işaret eden şeyler. zorbalık çiçeği kurak topraklarda yetişir; şu ortamda mütasyona uğrar, gevşer.

"taraf gazetesindeki ortam nasıldı siz orada yazarken? sizce taraf gazetesinin derin bir misyonu var mıydı?"

türkiye'nin en zeki, en sevimli, en dürüst insanlarından epeycesini bir araya getiren, biraz kaotik, hayli amatör bir ortamdı. onlarla bir arada olmaktan büyük gurur ve mutluluk duydum. sadece ahmet altan'ın megalomanisi zaman zaman tahammül sınırlarımı zorladı. ama kadı kızında bile olur o kadar kusur. derin misyonu var mıydı yok muydu bilemem. ama o misyon her ne idiyse, iyi bir misyon olduğundan hiç şüphem yok. helal olsun öyle misyonlar kurgulayanlara. memlekete senelerce kan kusturan götverenlerin hepsi şimdi hapisteyse, kısmen de olsa taraf sayesindedir.

"kemal'in ve muhammed'in şahıslarına çok söz söylüyorsunuz. gerçekten mevcut düzenlerin hoşluklarının o şahısların kişisel hoşluklarından kaynaklandığını mı düşünüyorsunuz, yoksa sırf kutsal bellenen putları yıkmak niyetiyle mi bu kişilerin kişisel özellikleriyle ilgileniyorsunuz?"

put yıkmak tabii asıl maksat. yoksa özellikle kemal, trajik bir şahsiyet olarak, ilgimi çekiyor.

"trajikten kastınız nedir?"

yalnız, tatminsiz. büyük hırsları ile gerçeğin sıradanlığı arasına sıkışmış. çıkmazlarını alkolizmle örtmeye çalışan. büyük iktidar hastalarının hepsi gibi, özünde iktidarsız...

"yeşiller ve sol gelecek partisi hakkında neler düşünüyorsunuz?"

adında "sol" olan bir partinin %1 barajını aşmasını hayal olarak görüyorum. bence vakit kaybı, enerji kaybı. hatta sorumsuzluk. memleketin siyasetinde söz sahibi olması gereken insanlar, boş işlerle uğraşıyor.

"mevcut ideolojik akımlar içerisinden ve siyasi terminolojiden hareketle siyasal görüşlerinizi bir kaç cümle ile tanımlamak isterseniz neler söylerdiniz?"

bireyin kendi aklı ve vicdanıyla baş başa kalmasını teşvik eden siyasi sistemler ve siyasi akımlar iyidir. etmeyenler kötüdür. az edenler az iyidir, çok edenler çok iyidir.

"seçimlerde oy kullanıyor musunuz? hangi partiye oy verdiniz en son seçimde?"

 2002 ve 2007'de akp'ye verdim. son seçimde midem kaldırmadı, oy kullanmadım. 

"sizce fikir özgürlüğü sınırsız mı olmalı?"

hayır, olur mu öyle şey? ifade özgürlüğünün sınırı başkalarının hak ve özgürlükleridir. her özgürlüğün sınırı da budur.

"nasıl bu kadar üretken olabiliyorsunuz? az mı uyuyorsunuz? tv izlemiyor musunuz? nasıl vakit buluyorsunuz bu kadar şey üretmeye?"

hayat boyu tv izlemedim, ama son bir iki yılda haftada bir-iki digitürk'te güzel bir film bulursam izliyorum. köyde yaşamak büyük avantaj, şehirde sırf ulaşım ve lüzumsuz sosyalleşme için kaybettiğin zamanları burada daha iyi değerlendirebiliyorsun.

"taner akçam'ı nasıl bilirsiniz?"

iyi bilirim. bağnazlığı kırma ve tabuları yıkma yolunda memlekete büyük hizmeti dokunmuştur. heykeli dikilecek adamdır.

"ekşi sözlük hakkında yorumlarınızı alayım."

ekşi sözlük ilk çıktığında muazzam bir fenomendi, türkçeye yeni bir ruh getirdi, müthiş bir yaratıcılık ve özgürlük rüzgârı estirdi. maalesef zamanla çapulcuların eline düştü. o kadar açılması yanlıştı belki de. şimdi peyderpey en ucuz televizyon kültürünün bir uzantısı olmaya doğru gidiyor. yazık.