5.01.2010

hayalet

alfred hitchcock

cimrilik etmeden yapılan her şey mükemmeldir.

sigsand'ın kitaplarından birinde: "canavar taş ve sopayla konuşmağa başlarsa mukaddes şeyler seni koruyamaz." diye okumuştum.

kadın düşmanları, bir gün bir kadının pençeleri altına kazara düşüverecek olurlarsa ona deli gibi âşık olurlar.

size bazı şeyler anlatıldığı zaman güler geçersiniz. sözlerin bir kulağınızdan girip diğer kulağınızdan çıktığını sanırsınız. hatta size onları anlatanı bile unutursunuz. ama onlar bir iz bırakmıştır.

bir cinayeti izleyen intiharlar polis için sahibi meçhul ölüler kadar sıkıcı bir olay teşkil etmezler. ölen ölmüş, katil de kendi cezasını kendisi vermiş bulunduğundan yapılan tahkikat fazla derin değildir.

karanlıkta bir akvaryuma baktınız mı hiç? orada çakıl taşları, yosunlar görürsünüz sadece. sonra birdenbire bir taş nefes alır gibi kıpırdar, altından bir yengeç çıkar. bir başkası daha oynar, bir balık çıkar meydana. bir yaprak ürperir, bir deniz yılanı süzülür. yapraklar ve taşlar yaşamaya başlarlar.