2.01.2010

karanfilsizlikten

ali püsküllüoğlu


sevgili yalnızlık. sevgili, kocaman bir hüznün üstünde
ayak bilekleri incecik, yorgunluğu büyük korkulu
o bir sessizliğe gider, susarız biz de -ama söyleriz-
ama öteden -çok öteden- sardunyaların oralardan
akşama bir şeyler olur
bir şeyler avuçlarında sıcaklıkla
bir şeyler sevgili yalnızlıktan
bizi yanıltan da bu -çok yanıltan- hem iyi ki yanıltan
üstümüze geceyi bir örtüce çekip yattığımız sanki
-bir bardağı kırdığımız- incecik bir gölgeyi çizdiğimiz
uzak yollardan bize gelen ve hüzünler getiren sonra
annemiz mi hatırlayan bizi
nasıl şey? şeylerden: korkulardan, yalnızlıktan, karanfilsizlikten
o bahçeler ki çiyli hala uzak görüntüleri durur şimdi
-o seviler ölü- biz bir unutulmuşluğu yenidenleriz
büyük yapılarda -girerken merhaba denen- değişik ev içlerinde
bir çocuk, dişleri gülerken
bir şeylerden şeylerden
sevgili yalnızlığımız büyür böyle
(bize bir günahı bırakıp gitsinler ve sonra gelsinler, kırkın-
cı gün gelsinler ve günahı -biz onu çok severiz- ve sabah-
sızlıktan bunaldığımız bir sabah, alsınlar geri, bıkmış oluruz çünkü
ve çünkü günah, sevilenlerden bıkıldığı kadar)