22.04.2009

sanat

walter benjamin

her gerçek hikâye, açık ya da örtük biçimde, yararlı bir şeyler barındırır.

büyük yazarlar tamamlanmış yapıtlardansa ömür boyu üzerinde uğraşmaya devam ettikleri fragmanların yükünü daha çok hissederler. çünkü sonuçlardan benzersiz bir haz duyanlar, ancak nispeten zayıf ve kafası karışık olanlardır; bu bütünlenmenin kendilerini hayata iade ettiğini düşünürler. oysa deha her kesintiyi, kaderin her vuruşunu, işliğinde çalışırken dalıverdiği müşfik uyku gibi karşılar. ve bunlardan fragmanlarla tılsımlı bir çember örer. "deha zahmettir."

yapıtlarımda alıntılar silahlı eşkıyalara benzer, gelip geçenleri kanaatlerinden ederler.

aslında, "sonra ne oldu" sorusunun geçerli olmadığı hiçbir hikâye yoktur.

paul valéry: sanat yapıtını, bizde uyandırdığı hiçbir fikrin, bize salık verdiği hiçbir davranış tarzının onu tüketmeye, onu bitirmeye yetmemesinden tanırız. hoş kokulu bir çiçeği istediğimiz kadar koklayabiliriz; içimizde arzu uyandıran bu kokuyu bırakıp, gidemeyiz ve hiçbir hatıra, hiçbir fikir, hiçbir davranış tarzı onun bu etkisini silemez ya da bizi üzerimizdeki iktidarından kurtaramaz.

bir sanat yapıtı yaratmayı amaç edinen kişi de aynı etkinin peşindedir.

"onlar ermiş muradına, biz çıkalım kerevetine," der masal. bir zamanlar insanlığın ilk hocası olan, bu yüzden de bugüne kadar çocukların ilk hocası olarak kalan masal, hikâyede gizlice sürdürür yaşamını.