17.04.2009

filler

chuck palahniuk

fillerle çalışmak bir saplantı. sizi içine çekip emiyor. ruhlarıyla meşgul olmak öyle bir onur ki. filler dünyada bir kriz yaşıyorlar. doğal yaşam alanları azalıyor. vahşi doğada bir asya fili muhtemelen 70 yıl yaşayacakken sadece 21 yıl yaşıyor. bir filin yaşantısının her günü anıları biriktirmekle geçer. yeryüzünde yaşayan tüm memelilerden daha büyük beyinleri var.

filler kulaklarını oynatarak iletişim kurarlar. altmış yıldan fazla yaşayabilirler. filler, parmakları ucunda tabanlarının ortasında yer alan hassas pedi koruyarak yürüyebilirler. yuvarlanan bir elmayı ezmeden durdurabilirler. hortumlarında 250 kiloya kadar ağırlık taşıyabilen ve beş galon su tutabilen kırk bin kas var. her filin sadece dört dişi var ve bunların hepsi de devasa dişler. yaşamları boyunca bu dişlerden yaklaşık altı set çıkartıyorlar ve son setin miyadı dolduğunda açlıkta ölüyorlar. iletişimlerinin %80'i "infrasound" yoluyla, insanların yıllarca fillerin altıncı hisleri sayesinde birbirlerinin aklını okuduklarını sanmalarına yol açan duyma eşiği altında çıkardıkları seslerle oluşuyor.

bir filin beyni insan beyninden dört buçuk kat daha büyük. %50 daha fazla kıvrımlı, bu nedenle filler mükemmel birer problem çözücü. filin beyni anıları saklamak için tüm bu patikalara sahip. otoburlar gibi "kurnaz" olmalarına gerek yok. fillerin bu kadar çok anıyı hafızalarında tutmalarının bir nedeni de çevrelerine karşı çok yıkıcı olmaları, bu nedenle daha fazla yiyeceği nerede bulacaklarını sürekli olarak bilmek zorundalar.

insanoğluna göz yaşartıcı derecede benziyorlar. birbirlerine müthiş şefkat gösteriyorlar. meraklılar. bir aile olarak yaşıyorlar ve yaşlı bireyleri terk etmiyorlar. hatta ölünce birbirlerinin arkasından yas tutuyor gibiler.

asya filleri nüfus artışı nedeniyle yüzyıllardır doğal yaşam alanlarından kovuluyorlar ve şimdi yeryüzünde sadece kırk bin kadarı kaldı. ve belki de, yaşamak için pek çok kaynağa ihtiyaç duyan bu devasa, karizmatik hayvanlar için yaşayacak yer kalmadı.