4.07.2009

insan

nabizade nazım

insanın hiçbir halinde sebat yoktur.

ah hayatın bazı mecburi şartları vardır ki insanın en ziyade hürmet ettiği bir saadeti mahveder.

insan denilen aciz yaratık mekan gibi zaman gibi sonsuzluk içinde serseriyane gezip dolaşan ve her an binlercesi kıyamete uğrayıp binlercesi yeniden vücuda gelen bütün âlemler arasında sonsuz derecede küçüklük mertebesine ancak sahipken göz açıp kapamaya denk düşen ömrü boyunca âlemler kadar sıkıntılar geçiriyor.

insanın bazı halleri var ki hakikat pek gariptir.

ah insanlar ah! ona nail olmuşken kanaat etmeyip yüze göz dikerler. ellerine yüz geçince bine doğru can atarlar.

insan hayattan ne kadar bıksa yine ondan mahrumiyeti bir türlü kabul veremez. insanlık budur. insanı insan olarak tasvir etmek istersek böyle tasvir etmeliyiz. aşk ise tabiidir. tabiat terk olunamayınca aşk terk olunamaz. o halde canan da terk edilemez. mademki aşk, can, canan terk olunamaz; sevmeli, tahkir görmeli fakat daima sevmeli. işte aşkın özeti! işte aşk insana böyle zillet talim eder.

insan o kadar gariptir ki hiçbir tavrına güven olmaz.

âlemde hiç keder görmemiş bir insandan daha bedbaht kimse tasavvur olunamaz. zavallı, nail olduğu isirahatin sefasını takdir için her türlü mizandan, ölçüden mahrumdur.

insan bazen bir felaketten kaçarken daha zalim bir felaketin kucağına atılır.