2.01.2015

barbarları beklerken

müge gürsoy sökmen / başak ertür

hugh of saint victor: memleketini güzel bulan insan daha yolun başındadır; her yeri kendi yurdu gibi gören insan güçlüdür; ama bütün dünyayı yabancı bir ülke gibi gören insan mükemmeldir. yolun başında olan ruh sevgisini dünya üzerindeki tek bir noktaya sabitlemiştir; güçlü insan sevgisini her yere yaymıştır; mükemmel insan ise sevgisini söndürmüştür.

giambattista vico: üretileni ve sözel üretimin bir insan için anlamının ne olduğunu ancak onu yeniden üreterek bilebiliriz.

fawwaz traboulsi: komplo teorileri tarafsız değildir. genellikle egemen toplumsal ve politik güçlerin maddi çıkarlarını ve sınıfsal konumlarını yansıtır; çoğu zaman da sömürgeci ve emperyalist güçlerin eline oynar. birçoğu avrupa ve amerika aşırı sağının entelektüel cephaneliğinden ithal edilir.

edward said: eleştirilmesi gereken en önemli şey, entelektüeli sakınganlığa, doğru olduğunu bildiği ama benimsememeye karar verdiği güç ve ilkeli bir konuma tipik bir biçimde sırt çevirmeye iten zihinsel alışkanlıklardır. fazla politik görünmek istemezsiniz; adınızın oyunbozana çıkmasından korkarsınız; patronunuzdan ya da bir otoriteden onay almanız gerekir; dengeli, nesnel, ılımlı biri olarak kazandığınız ünü korumak istersiniz; kendisine fikir sorulan, danışılan biri, bir yönetim kurulu ya da prestijli bir komiteye üye olmak, sorumlu vasatlar arasından ayrılmamak gibi bir umudunuz vardır; günün birinde bir şeref payesi, büyük bir ödül; hatta belki de bir elçilik kapma peşindesinizdir. entelektüeli bu zihin alışkanlıklarından daha fazla çürüten hiçbir şey yoktur.

edward said: sanat, gerçeklik uğruna haklarından feragat etmediğinde geç dönem üslubu ortaya çıkar.

michel foucault: iktidarın olduğu yerde direniş de vardır.

jacques ranciere: başka adı olmayan öteki, artık salt bir nefret ve ret nesnesi haline gelir. o zaman sorun sadece "siyasal bir sorun"la yüzleşmek değildir; sorun siyaseti yeniden icat etmektir.

edward said: yapılacak ilk müdahalelerden biri, öznel ve güçsüz olduğu varsayılan edebiyat alanından çıkıp şimdilerde gazetecilik ve enformasyon üretiminin işgal ettiği, temsil kullandığı halde nesnel ve güçlü olduğu varsayılan paralel alanlara geçmektir. 

ahmed qurie: düşmanı tarafından tanınmayı büyük bir başarı olarak değerlendirmek, ulusal kurtuluş hareketlerinin özelliklerinden biridir.

edward said: özne ve nesnenin baskısı altında, oransızlık ve yerinden etme, uzlaşmadan daha iyidir; aklı başında bir sürgün; çapaçul, gözü yaşlı bir geri dönüşten daha iyidir; ayrılık mantığı, yumuşakbaşlı ahmakların birliğinden daha iyidir.

"arapların olduğu yerde petrol vardır."

bernard lewis: aydınlanmaya hevesli olan; ancak ne zaman batılı dilleri öğrenmeye kalkışsa bu dillerde kendi isminin bir hakaret olduğunu keşfeden türkün hüsranı ve yılgınlığıyla duygudaşlık kurmamak zordur.