23.04.2010

akşam erken iner mapushaneye

ahmed arif


akşam erken iner mapushaneye
ejderha olsan kar etmez
ne kavgada ustalığın
ne de çatal yürek civan oluşun
kar etmez inceden içine dolan
alıp götüren hasrete

akşam erken iner mapushaneye
iner yedi kol demiri
yedi kapıya
birden ağlamaklı olur bahçe
karşıda duvar dibinde
üç dal gece sefası
üç kök hercai menekşe

aynı korkunç sevdadadır
gökte bulut dalda kaysı
başlar koymaya hapislik
karanlık can sıkıntısı
"kürdün gelini"ni söyler maltada biri
bense voltadayım ranza dibinde
ve hep olmayacak şeyler kurarım
gülünç, acemi, çocuksu

vurulsam kaybolsam derim
çırılçıplak bir kavgada
erkekçe olsun isterim
dostluk da düşmanlık da
hiçbiri olmaz halbuki
geçer süngüler namluya
başlar gece devriyesi jandarmaların

hırsla çakarım kibriti
ilk nefeste yarılanır cıgaram
bir duman alırım, dolu
bir duman, kendimi öldüresiye
biliyorum, "sende mi?" diyeceksin
ama akşam erken iniyor mahpusaneye
ve dışarda delikanlı bir bahar
seviyorum seni
çıldırasıya