7.09.2009

dizeler

sadi şirazi


iki şey deliliğe işaret eder
biri söyleyeceği yerde susmak
diğeri susacağı yerde konuşmak

bu dünyada çok görülmüştür
nice akılsızların izzetli
nice akıllılarınsa değersiz bilindiği
simyacı kaygı ve keder içinde ölmüş
ahmak, harabede define bulmuş

başkalarının ayıbını sana döken
ayıbını başkalarına da aktaracaktır

halk, tavus kuşunu süs ve tüyüyle sever
ama o, çirkin ayağından çekinir

eğer o saygın dost, beni inleterek cellada teslim etse
üzülürüm elbet ama can telaşına düşerim sanmayın
asla beni öldürtmek istediğinden dolayı değil kederim
acaba ben ne günah işledim de dostum incindi derim

biri bütün gece hastanın başucunda ağlamış
gündüz ağlayan ölmüş, hasta ayağa kalkmış
nice hızlı at yolda kaldı, menzile eşek vardı
sağlam insan toprağa girdi, yaralı yaşadı

benim soframda varsın köfte olmasın
zahmetime katıksız ekmek de köftedir

zengin adam dağda, çölde garip değildir
nereye gitse çadır kurar
dünya muradına ermeyen kişiyse
anayurdunda bile yabancılık duyar

bir düşman görmemek için
bin dosttan ayrılmak gerekir

ya fil sahipleriyle arkadaşlık kurma
ya da file uygun geniş bir ev ara

alçaklar yemeyip saklar ve
ümit etmek, yemekten iyidir derler
fakat bir gün altını düşmana kalmış
ve alçağı da ölmüş görürsün

kızgın demiri elle yoğurup hamur etmek
beyler önünde el bağlamaktan daha iyidir
kıymetli ömür şu iki düşünceyle geçti
yazın ne yiyeyim, kışın ne giyeyim
ey arsız mide! bir ekmekle yetin de
başkalarının önünde artık eğilmeyeyim

aşığın gönlünde sabır, elekte su durmadığı gibi
kalenderin avcunda da para durmaz

denizin faydaları çoktur ama
emniyet denizde değil kıyısındadır

hayatın arzuna göre şekillenmezse üzülme sakın
sabret! zira sabır acı da olsa meyvesi tatlıdır

eğer sultan ahalinin bahçesinden bir elma yerse
uşakları ağacı kökünden alıp götürse yeridir

büyüklerin adlarını çirkince ananlara
bilgeler büyük insan demezler

dilencilik kapısını bir kez açık bırakan
ömrü boyunca o kapıda el açıp durur

kişi musibet gelmedikçe hayatın güzelliğini bilmez

kendi ayıbına utanmadan hamallık eden siz
başkasının ayıbına ne yüzle dil uzatırsınız

dağlara yağmur yağmazsa, seneye kalmaz
dicle kuruyup dere haline gelir

nice elli yıllık iyi adı çirkin bir iş kötüler

seninle cehennemde yanmak, bir başkasıyla
cennette olmaktan daha iyidir

erdem ve iyilik olmadıktan sonra
insanın o boyalı resimden farkı ne
dünyayı elde etmek hüner değildir
elinden geliyorsa bir gönül fethet

yeryüzünde akıl bütünüyle yok olsa bile
kimse ben cahilim diye düşünmez

cam her yerde bulunduğu için değersizdir
yakuta nadir olduğu için kıymet verilir

bir ahmak, eşeğine konuşmayı öğretiyordu
bunun için epey çaba sarfetti
bir bilge onu gördü ve şöyle dedi
"boşuna uğraşma, bu sevdadan vazgeç
hayvan senden bir şey öğrenmez
bari sen, ondan susmayı öğren!"

midesine düşkün insanı
iki gece uyku tutmaz asla
biri midesinin bomboş
diğeri dopdolu olduğu gece

elini allah'a açan isyankar
kibir taşıyan dindardan daha iyidir

ümit tohumunu boşuna zayi etme
zira kötülere iyilik etmek
iyilere kötülük etmek demektir