20.09.2008

tuskegee enstitüsü

david b. resnik

alabama, tuskegee'de bir sağlık kliniği olan tuskegee institute'taki hekimler, 1932-1970 yılları arasında, ileri derecede frengisi olan afrikalı-amerikalı erkekler üzerine bir araştırma yürüttü. araştırmanın sponsorluğunu amerikan sağlık bakanlığı yaptı ve bu araştırmada, frengileri başlangıç aşamasında olan, yani, frengileri henüz bulaşıcı olmayan 399 kişi kullanıldı. bu çalışmanın amacı, 1932 yılına kadar hakkında fazla belge bulunmayan frenginin doğal tarihini ve gelişimini izlemekti. 399 kişilik hasta grubu deneysel ve kontrol grupları olarak ikiye bölünmedi, bütün hastalar tedavi edilmeden sadece izlendi. çalışmada ayrıca, frengisi olan hastalarla aynı yaştaki frengisiz 200 erkekten oluşan bir kontrol grubu kuruldu. deneyin amacı frengiyi iyileştirme yöntemleri geliştirmek değil, frenginin doğal tarihini izlemekti. bunu öneren hekimlerden bazıları bu çalışmanın sadece 1 yıl süreceğini söyledilerse de çalışma yaklaşık 40 yıl sürdü, frengi için etkili bir ilaç olan penisilinin bulunduğu 1940'lardan sonra bile uzun süre devam etti. çalışmaya katılanlara kendilerine hiçbir tedavi uygulanmadığı söylenmediği gibi, bu kişiler hastalıklarının doğası veya bir deneye katıldıkları konusunda bile bilgilendirilmediler. kendilerine sadece bedava bakım, sıcak yemek, tıbbi incelemeler ve bedava cenaze töreni önerildi. çalışma ihmalciydi ve kötü organize edilmişti: çalışmayı yürüten personel her yıl değişiyordu, merkezi otoriteler olarak görev yapan hekimler yoktu, yazılmış protokoller yoktu ve kayıtlar iyi muhafaza edilmemişti. çalışma pek engelle karşılaşmadan, amerikan halk sağlığı hizmetleri'nde zührevi hastalıklar araştırmacılığı yapan peter buxton'ın bu olayı associated press'e açıkladığı 1972 yılına kadar sürdü. bu olay abd'de ilk sayfalarda manşet olunca millet meclisi olayı araştırmaya başladı. 1973'te, kurbanlar federal hükümet'e dava açtılar. federal hükümet, bu işi mahkeme dışında bir karara bağladı bu karara göre, frengiye yakalanmış hastalara ve ailelerine tazminat ödenecekti.