14.09.2008

şiirler

ahmet muhip dıranas



ah, bu her günkü oyuncaklar, bu düşler

selam, sonsuzluğun aydınlık bahçesinden
selam, senelerce, senelerce evvele
hatırası kalbe ışıklarla dökülen
en sevgiliye, en iyiye, en güzele

her ısırdığım meyveyle bitiyor
neşe mevsimi.. gönlüm! yaz gidiyor
güneşle, denizle ve yaprak yaprak

geçerken dün yoldan, ruhumu saran
bir gölge halinde ve ağır ağır
tanıdım; o, yadı hoş zamanlardan
seven ve yaşayan bir hatıradır

göründün yine bu yaz gecesinde
yer gök, sularında güldüğün havuz
kelebek gibi uçmada ruhumuz
barış dolu bu yıldız bahçesinde
ah, umutsuzlukta buluştuğumuz
bu gece ve bu orman aşka mahsus
ve biz sanki, dünyalar öncesinde
gibi.. dumanlarda, uçkun, vücutsuz

söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir
kağıtlarda yarım bırakılmış şiir
insan, yağmur kokan bir sabaha karşı
hatırlar bir gün bir camı açtığını
duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu
çöküp peynir ekmek yediği bir taşı
bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir

ey unutuş! kapat artık pencereni
çoktan derinliğine çekmiş deniz beni
çıkmaz artık sular altından o dünya
bir duman yükselir gibidir kederden
macerası çoktan bitmiş o şeylerden
amansız gecenle yayıl dört yanıma
ey unutuş! kurtar bu gamlardan beni

oyun bitti ve her şey yerini buldu
akşamla ebedi kızlar anne oldu
aynalara bakma, aynalar fenalık
denizi, sonsuz olanı düşün artık
bir gün beni hatırlayabilirsin ancak
güzelsem soyabilirsin, çırılçıplak
oradayım hep ben, orada, derinde
gemilerin ihtiyar köpüklerinde

toprakta o baş döndürücü koku
ve ölüm, gece ucundaki çoban
gel yetiş, ey pişmanlık! işte yaman
bir gecedir, yaman bir gecedir bu

bu ne yeşil, ne mavi bu, ne sarı? yolumuzda
nasıl koyup gitmeli bu denizi, bu kırları
uğulda, uğulda, uğulda sonbahar rüzgarı
bir dal kırabilir misin bakalım, gönlümüzde
bu şarkılar, bu halis sözler varken dilimizde

ben büyük rüzgarları severim, büyük olsun
aşkım da, özlemim de hepsi, her şey ve mahzun
insan bir yanınca kerem misali yanmalı
uykudan bile mahşer gününde uyanmalı