7.09.2008

atım kaçtı ben vuruldum

tarık dursun k.

aşk, gerçek görüşümüzü geliştiren ve bize yazgıya karşı savaş konusunda güç veren birleştirici bir serüvendir." (d.h. lawrence)

bernard shaw: dünyanın en hayalperest insanı bisiklete binen insandır. bisikletin kendisini götürdüğünü zanneder.

"ayartma dışında her şeye direnebilirim." (oscar wilde)

dünyanın ve zenginliğin en zirvesindeki adam, yaşam hikayesini şöyle anlatır: babası ona 1 dolar vermiştir, o da gider, 1 elma alır, parlatır parlatır ve 2 dolara satar. sonra gider, bu kez 2 elma alır, parlatır parlatır ve 4 dolara satar elmaları. gider bu kez de 4 elma alır, parlatır parlatır, 8 dolara satar. gider, bu kez tam 8 elma alacakken multimilyoner halası ölür ve miras elmacı çocuğa kalır.

bertrand russell: bir kadını elde etmekte güçlük çekmeyen bir erkeğin duyguları, romantik aşk biçimine girmez.

"hiç kimse yaşamını biri ya da bir şey tarafından ayartılmadan geçirmiş olamaz."

ernest hemingway: savaş, devlet politikasının başka yollardan sürdürülmesidir.

benimle birlikte yaşlan
son yarısı yaşamın
ilk yarısı içindir
ve inan bana sevdiğim
bu son yarı
en iyisidir (robert browning)

yazar, hayata katkıda bulunur; hayattan katkı beklemez.

zamanın en büyük yenilgisi uçağa binmektir.

insanlar arasında iletişim dediğimiz olgu, teknolojinin önlenemez ilerlemesiyle birlikte durmadan ve hızla biçim değiştiriyor. artık kimse kimseye mektup yazmıyor. insanların kalıcı olan şeylere karşı ilgisi azaldı; çünkü kendisinin bile kalıcı olmadığını görüyor, duyabiliyor insan. hayat, hayatı hayat yapan ögeler artık kimse tarafından ciddiye alınmıyor. bu hızlılık içinde günün kurtarılması sözkonusu. her şey, elbette dürüst olmak gerekirse, cinselliğe bağlanacak eninde sonunda; çünkü dünyamızın en elle tutulur gerçeği o.

dünyayı en iyi çingeneler tanır; bir de çağdaş, çingene olmayan çingene ruhlular.

hiçbir yerin yerlisi değilim
çünkü her yerde azınlıktayım
her yerde dışardan bir türküyüm
yalnız dostların dinlediği
az duyulur bir türküyüm -göçerim
(şiir de göçer göçebedir
bütün güzel ellerde gezer
ozan hep yalnızlığa göçmen gider
çünkü dostum -ne acı
şiir her yerde azınlıktadır
ozan her yerde yabancı) (özcan yalım)

montaigne: şiirin orta hallisi ya da kötüsü için kurallar, ustalıklar bir ölçü olabilir. ama iyisi, görkemlisi aklın kurallarını aşar. onun güzelliğini tam ve sağlıklı olarak görenler bir şimşeğin görkemine benzer bir parıltı görmekle kalırlar. büyük şiir, düşünme gücümüzü doyumsamaz, allak bullak eder.

"insan, yalnız başkaldırdığı sürece insandır; ne melektir ne şeytan." (jean bruller)

victor hugo: şiir gerilemez. neden? ilerleyemez de ondan. şiir bir doğa ögesidir; ne bozulur ne azalır. etkilere karşı koyar. deniz gibi o da, söyleyeceği ne varsa, her defasında söyler. sonra rahat ve ağırbaşlı, bir oluşa özgü, o bitmez tükenmez değişiklikle yeniden başlar. bir tekdüzelik içindeki değişiklik sonsuzluğun mucizesidir.

atatürk bir başına yıkılmaz, güç yetmez buna; ama devrimlerine saldırırsanız, o devrimleri gün gelir pekala da yıkarsınız. mustafa kemal atatürk salt bir kurtarıcı değildi. devrimciydi; onu atatürk yapan da yaptığı, uyguladığı devrimlerdir.