4.08.2008

yolculuk/kimliksiz değişim

şükrü erbaş



oktay rifat'ın ölüm haberi
başbakanın aynı sözcükleri kullandığı
günlük demecinden çok sonra verildi
oktay rifat her gün ölecekmiş gibi

"eğer şiir bağışlanma değilse
o zaman hiçbir yerden medet ummamalı"
(konstantin kavafis)

unutmak kolaydır suçlamak kolaydır
aslolan beslenip bir gül fidanı gibi
yaşamın yapraklarıyla geçmişin toprağından
bir gün bile yitirmeden bulutlar içinde
güneşin yolunu
geleceğe güller sunmaktır

ey bu dünyanın görmüş geçirmiş insanları
bilirseniz siz bilirsiniz, duyarak yaşadıysanız
ne vardı dilinin ucunda o kızın
nerelerden alırdı ki suyunu dudaklarındaki ırmak
aynı ustalıkla akıtarak bir sözle bir öpüşü
sarmal köprülerinden düşler gerçeğin
en büyük acılara bile katlanma gücü verirdi

insan ki anılardan bir buluttur
hayatın sonsuzluğa akıp giden göğünde
savruldukça çoğalır çözüldükçe birikir
düşmeden son damlası toprağın rahmine
kimbilir kaç mevsim görür
kaç rüzgar geçirir

sabah yüzündür, akşam yüzünü dönüşün
gece, bıraktığın boşluktur ardında
ve şiir
o ince hilaldir lacivert yalnızlıklarda
sarınıp süzgün ışığına
katlanmanın türküsünü söylediğim

seni koruyacağım sana bile sezdirmeden
gökyüzü gibi uzaktan ve beklentisiz
gereceğim yüreğimi üzerine
-sevmek biraz da bu değil midir-
ıslatmasa da sesini bir daha
bir isyan türküsü gibi sürdüreceğim yağmurunu
düşlere ömürler veren o duygu bulutunun

ilk akşamdan alnına düşen o erkenci bulut
o kırık çizgi, sularda susan ışık, eksilen rüzgar dallarda
gölgelerin perde perde pişmanlığı getirmesi
günün gönlünce geçmediğindendir

"sevdiğine yanıt vermedikten sonra
başka kime yanıt verir yeryüzünde insan?"

ağır bir demdir şimdi yaşamak yalnızlıklar katında
ağulu, sınırsız ve düşlerden damıtılmış
uğuldar durur derin rüzgarlar içinde savrularak
yollarda, çatılarda ve yaprak uçlarında
-ne olur yanımda katılsan gecenin şarkısına
gitmeden yüreğinin ve sesinin mavi minesi-

akışsız ırmağa benzer kadının gülmeyeni
köpüksüz denize uçuşsuz turnaya
işveyi, nazı, bir incecik sözü
bir içten hareketle demeyi bilmeyeni
ki eksiktir güzelliği

"hoşlanmadığınız şeyler iyiliğinize
sevdiğiniz şeyler kötülüğünüzedir"

oğulları büyük adam olacak, kızları hanım
kendileri bir gün elbet, bir gün elbet allah kerim
öndekini izliyor arka tekerlek
katlanmak makamından bir ağır şarkıyı
yıllar yılı için için söyleyerek
geçiyorlar bir eski ömrün kalıplarından
kirpikleri düğümlü, bedenleri kırık
resmi demeçler, tükenmiş çareler içinde
yaşıyorlar
başkalarının kendilerine biçtiği hayatı