16.08.2008

solaris

stanislaw lem

bazı olaylar, gerçekten yaşanmış bazı olaylar korkunçtur tabii; ama daha da korkuncu hiç yaşanmamış, asla yaşanmamış olanlardır.

insanın dışsallaştırmaya cüret edemediği; ama bir sapkınlık, bir çılgınlık anında zihnin kazara ürettiği şeyler, kazara ürettiği durumlar vardır. ve bir sonraki sahnede işte o düşünce ete kemiğe bürünür.

insan aklı ancak pek az şeyi aynı anda sindirebilme yetisindedir. ancak şuracıkta ve önümüzde olup biteni görebilir; ne ölçüde bütünleşmiş, ne ölçüde birbirini tamamlıyor olsa da bu süreçler silsilesine zihnimizde asla eşanlı yer veremeyiz. dolayısıyla algılama yetilerimiz de pek basit olgular karşısında bile sınırlıdır. tek insanın yazgısı anlamlı olabilir, birkaç yüz kişininki az da olsa yine anlamlı olabilir; ama binlerce, milyonlarca insanın öyküsü, sözcüğün geçerli hiçbir anlamıyla asla anlam taşımaz.