26.03.2008

yaban

john fowles

yaban hayatın yoldan çıkarıcılığının en kötü yanı, geri dönüşün olmamasıdır.

eğer bir yaşam büyük ölçüde gerçeklikten uzaklaşıp inzivaya çekilme üzerine kuruluysa bağıntısı, imgesel olandan vazgeçmek olmalıdır.

her zaman ödenecek bir bedel vardır.

hiçbir yaşam şekli zoraki eşitlik temelinde varlığını sürdüremez. bu biyolojik bir gerçektir. evrimin tümü, bireyin kendi halinde gelişmesi özgürlüğüne dayanır. bütün tarih, insan ve doğa, tekrar tekrar bunu kanıtlar.

tarihin amacı yoktur. tarih kendi amaçlarının peşinde olan insanların eylemleridir.

çılgın fikirler bazen en makul olanlardır.

ilgisizlik her zaman hatıraların unutulduğu anlamına gelmez. tam tersidir aslında bazen.

zaman, insan yanılsamasındaki her şeyin kaynağıdır.

ne pahasına olursa olsun boşverilen bilmeceler kuran insanlar, onlar doğanın kendisi gibi katalizördür; doğuştan farkında olmadan zamanın ve natüralistin kendisi ve onun, gerçeklik arasına koymaya çalıştığı her şeyin eriticisidirler.

boşver kültür modasını, boşver elitist suçluluğu, boşver varoluşçu bulantıyı; hepsinden ziyade, boşver sadece imgeler içinde değil de imgeler ardında söylenmeyip hayal edilen gerçeği.

birinin şöminesinin üzerinde duran vazonun içindeki kül olmayacağım ben.