9.06.2014

me-ti

bertolt brecht

yeni dünyaların ve yeni makinelerin bulunması, insanoğluna büyük bir özgürlük getirmişti. insanoğlu doğadan daha iyi yararlanmayı öğrenince birçok kısıtlamadan da kurtulmuş oldu. ama kazanılan yeni özgürlük aradan kısa bir süre geçtikten sonra insanın insanı ezme ve sömürme özgürlüğüne dönüştü. çağımızda ise başka sınıfları ezen ve sömüren sınıflar, ezdiklerinden ve sömürdüklerinden ulusu özgürlüğe kavuşturmalarını, başka deyişle ulusa öteki ulusları ezme ve sömürme özgürlüğünü sağlamalarını istiyorlar. oysa bu tüz özgürlükler arttığı oranda yeryüzünde kölelik de artacaktır.

cinsiyet organını kiralamak için para alan kadının, organını başkalarına da kiraya vermesi, tersi taraflar arasında kararlaştırılmış olmadıkça ahlaka aykırıdır. ancak bu tür ülkelerde cinsiyet organını kiraya vermeyen kadın ne yiyecek bir lokma ne de bir barınak bulabilir; dolayısıyla o kadının aldatması, yalnızca ahlaka aykırı bir sözleşmeye aykırı davranmak anlamını taşır. düşünün ki, çıplaklığını satmayan kadın, bu çıplaklığını örtmek için bir şey alamaz! böyle ülkelerde hem zina hem de evlilik ahlaka aykırıdır.

halk, özel erdemler ortaya koymaktan kaçınamaz. halk iktidar sahiplerinin elinde oyuncak olduğu sürece, iktidardakileri devirmek için bu erdemleri ortaya koymak zorunda kalacaktır. özgürlük tutkusu, adalet duygusu, yüreklilik, satılmazlık, özveri, sıkıdüzen- bunların tümü bir ülkeyi içinde yaşanılması için özel erdemlere gerek duyulmayacak kadar değiştirebilmek için gereklidir. bu tür olağanüstü çabaları gerekli kılan da zaten koşulların kötülüğüdür.

kazanç getiren şey orman değil, ağaç kesmek üzere ormana götürülen insanlardır. kazanç getiren, pamuk değil; toplayıcılar, iplik bükenler ve dokumacılardır. orman ve pamuk, insanları sömürerek para kazanılmasını sağlayan araçlardır. bu sistem insanların giderek daha çok, yeryüzünün ise giderek daha az sömürülmesini sağlar.

insanın tümcelerini okuyabilmesinin en iyi yolu, okurken aynı zamanda okunana uygun düşen devinimlerin yapılmasıdır; bunlar, saygı, öfke, karşısındakini inandırma isteği, alay, bellemek, karşısındakini şaşırtmak, uyarmak, korkmak ya da korku vermek anlamına gelebilecek devinimlerdir.