![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMbcC8BqSGP3-CseoanNLGKSmmPblDOEnfbLSFWcgHRVcR9h3jJpQ1TSeNEhTMrUrJwa45ZjF4Y4VuY0UyGt7SVJSD04YmN4wpy_zYuXAlRRoyOyH-I8PQBZjXHnp5i4ZzFw_KnDesA2-A/s320/Sophie+Morisse++%25285%2529.jpg)
21.05.2021
far
john fowles
dışarı çıkarken gözüne hep bolca far sürerdi, ki bu da, kendisine karakteristik bir yaralanmış görüntüsü versin diye ara ara ağzını soktuğu o somurtuk halle çok örtüşen bir şeydi ve bu öyle bir görüntüydü ki, garip bir şekilde insanda onu daha çok yaralama isteği uyandırırdı. yolda, restoranlarda, publarda erkekler hep fark ederdi onu; o da bunu bilirdi. o geçerken erkeklerin gözlerinin ona nasıl kaydığını izlerdim. alenen güzel olan kadınlarda bile az rastlanan türde doğal bir cinsellik aurasına doğuştan sahipti: böyle kadınların hayatlarındaki en büyük mesele hep erkeklerle olan ilişkileri ve onların nasıl tepki vereceğidir. ve bunu da en munis adam bile hisseder.
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgMbcC8BqSGP3-CseoanNLGKSmmPblDOEnfbLSFWcgHRVcR9h3jJpQ1TSeNEhTMrUrJwa45ZjF4Y4VuY0UyGt7SVJSD04YmN4wpy_zYuXAlRRoyOyH-I8PQBZjXHnp5i4ZzFw_KnDesA2-A/s320/Sophie+Morisse++%25285%2529.jpg)