1.05.2015

sanat ve teknik

charles lalo

tekniği meslekle karıştırmamalıyız. meslek, yeni başlayanlara ve sanatın işçilerine öğretilen geleneksel ve basit, pratik ve sanatın maddesel kısmıdır. her zaman aşılması gereken zorunlu ama yetersiz mekanizmadır; çünkü meslek katıdır ve her özel duruma iyi uyum sağlayamaz. onu zeka seviyelerinin üstüne çıkaran ama mükemmellerin seviyelerinin altına düşüren aptal bir kılavuzdur.

teknik, sürekli evrim içinde olan, uyum sağlayan canlı meslektir; mesleğin öğretemeyeceği, en zekileri de dahil olmak üzere her sanatsal değerin tüm göreceliliklerinin tam bilincidir; çünkü bu görecelilikler, her duruma, zeki bir duyarlılığın sezgisine sahip olduğu ve gerçek bir bilimin açıkladığı veya açıklayacağı her sanatsal kişiliğe göre değişmektedirler. bu, diplomanın üstünde olan kafadır.

mesleğin başarısı ustalıktır; yani duyarsız, mekanik ve zeki olmayan akrobatlıktır. tekniğin ideali, duygu ve özgürlük içeren egemen kavrayıştır. usta, tüm yaşamı boyunca iyi bir öğrenci olarak kalan ve bu şekilde mükemmel ve tehlikeli bir öğretmen haline gelen kişidir. basit öğrenimi aşan sanatçı, tüm yaşamında kendisinin efendisidir. ve genel olarak oldukça kötü öğretir. bilinçaltı iyi bir dosttur ve kötü bir öğretmendir. romain rolland, ünlü kişilerin kopya çekilecek modeller olarak değil, izlenecek örnekler gibi ele alınması gerektiğini söyler: onlar kadar yapmak; ama onlar gibi yapmamak.

bir şairin mesleği hemen hemen, eşit olarak kabul edilen heceleri saymak ve bir uyağın zenginliğini ölçmekle sınırlıdır. tekniği, bu mesleğin ona söylemediği şeyi verir: örneğin her hecenin tınılarının simetrisi veya ince zıtlığı, ritmin duraklarının ve art arda gelişlerinin mantıksal düşüncenin sınırlarına ve duygunun sıçramalarına uyumu, sunulmuş seslerin ve uyandırılmış görüntülerin uyumu: grammont'un ve çağdaş deneysel fonetiğin uygulayıcılarının bilimini kurmaya çalıştıkları şey.

teknik, bir anlamda daha bilimsel, diğer bir anlamda daha derin olarak sezgisel olan meslektir; bu şekilde anlaşıldığında tekniğin sanatın özü olduğunu söyleyebiliriz. teknik, sanatsal bir rutin değil, estetik düşüncedir; refleks değil, özgürlüktür. bir yapıt olan düzenli varlığın içinde, öğrenilmiş meslek bedendir, hayali ideal ruhtur; yaşayan teknik ise sanattır, bedendir ve ruhtur.