29.03.2010

kral

james frazer

eski krallıkların, insanların sadece hükümrana hizmet etmek için var olduğu birer despotizm olduğu fikri, bazı monarşiler için kesinlikle geçerli değildir. tersine, bunlarda hükümran sadece halkı için vardır; yaşamı sadece halkının yararı için doğanın seyrini düzenleyerek görevlerini yerine getirdiği sürece değerlidir. bunu yapamadığı an, o güne kadar ona gösterilen saygı ve özen ortadan kalkar ve nefret ve aşağılamaya dönüşür; tahttan indirilir, rezil edilir ve eğer canını kurtarabilirse minnet duyar. bir gün tanrı gibi tapılırken ertesi gün bir suçlu gibi öldürülür. ama halkın bu değişen tavrında dengesizlik veya tutarsızlık söz konusu değildir. tersine, davranışları tamamen tutarlıdır. eğer kralları onların tanrısıysa, koruyucuları da olması gerekir; ve eğer koruyamazsa, bunu yapacak başka birisine yol açması gerekir. ne var ki beklentilerine cevap verebildiği sürece, ona gösterecekleri hürmet ve özenin sınırı yoktur.

böyle bir kral, bir tören adabından, yasaklardan ve kurallardan oluşan bir ağla çevrili bir yaşam sürer; burada amaç onun kutsallığını, konforunu artırmak değil, doğanın uyumunu bozarak kendini, halkını ve evreni ortak bir felakete sürükleyebilecek davranışlara girmesini engellemektir. bu kural ve törenler, konforunu artırmak şöyle dursun, her hareketini engelleyerek özgürlüğünü ortadan kaldırır ve çoğu durumda korumaya çalıştıkları yaşamını onun için bir yüke, bir üzüntüye dönüştürür.

krallarını seçimle atayan sierra leone'li vahşi timmeler, taç giyme töreninin arifesinde ona dayak atma hakkını saklı tutarlar ve bu yasal ayrıcalıklarını öylesine yürekten iyi niyetle uygularlar ki bazen mutsuz monarşist -kral- tahta çıktıktan sonra uzun süre yaşamaz. dolayısıyla büyük şefler bir adamdan hoşlanmadıkları ve ondan kurtulmak istedikleri zaman onu kral seçerler.