18.03.2016

düğün

federico garcia lorca



uyansın gelin, düğün günüdür bugün
delikanlılar çalıp söylesin
balkonlar çelenklerle bezensin
uyansın gelin; çiçekli sevgiden, taze bir demetle
uyansın; gövdesiyle, dalıyla ulu defnelerin
uyansın; uzun saçları, kar beyazı gömleğiyle
gümüşlü rugan pabuçları, alnında yaseminlerle

aç; çoban kızı, ay göründü bak
ah; yakışıklı, şapkanı zeytinliğe bırak

uyansın gelin; geliyor kırlardan, şarkılarla düğün alayı
tepsilerde yıldızçiçekleri, badem çörekleri
uyansın gelin; gelin, takmış beyaz çiçekten tacını
damat, bağlıyor sırma fiyonklarını
oğulotu kokusu, uyutmuyor gelini
portakal bahçesinde; kaşıkla örtü, damadın hediyesi
uyan güvercin, şafak aydınlattı karanlık çanları

gelin, gelin, beyaz gelin
bugün genç kızsın, yarınsa kadın

esmerim; aşağı insen, ipek eteğini sürüsen
esmer güzelim; aşağı insen, sabahın çiyli serinliğine gelsen

uyansa hanımcığım, uyansa; gelse dışarı, çiçek yağmuruna
bir gömlek işleyeceğim ona, nar çiçeği kurdeleli
her kurdelede bir aşıkmerdiveni, etrafı biyelerle çevrili

uyansın gelin, düğün günüdür bugün

evinden çıkarken, ey beyaz genç kız
unutma ki bir yıldız gibi parlamaktasın
tertemiz hem bedenin, hem giysilerin
çıkıyorsun kapısından evinin
evinden çıktın işte, gidiyorsun kiliseye
rüzgar çiçek yağdırıyor, kumların üzerine
ah; beyaz genç kız, başörtüsünün danteli
karanlık bir rüzgar sanki

yakışıklı bir atlıydı, şimdi bir kar yığını
dolaştı panayırları, dağları, kadınların kucaklarını
şimdi gece yosunları, taçlandırıyor alnını

annesinin günebakan çiçeği, yeryüzünün aynası
acı zakkumlardan bir haç yerleştirsinler göğsüne
parıltılı ipekten çarşaflarla örtsünler
su inleyip ağlasın, kıpırtısız ellerinde

ah, geliyor dört delikanlı, yorulmuş geniş omuzları
ah, doldurdu dört yakışıklı, ölüm kokusuyla havayı