25.10.2012

mutlak

octavio paz

dünyayı yaşanabilir kılan, dildir.

her anlam tarihseldir. tarih, varlık denen şeyi anlamın içinde eritir.

sağlıklı insan usunun tüm sakınganlığını gülünç kılıveren tuhaf bir olay, mutlu ya da uğursuz bir rastlantı her zaman vardır.

aşk, bize özgürlüğün en yüce biçiminin, zorunluluğu özgürce seçmenin yolunu açar.

gerçek aşk, özgür ve özgürleştirici aşk, her zaman mutlaktır ve her türlü sadakatsizliği engeller.

sanat eseri, bir an için bu dünyanın ötesini, şimdideki sonrasızlığı görmemizi sağlar.

nesnelerle değil, adlarla çevrili olarak yaşamak, insana korku veren bir deneyimdir. bir ad taşımak, tedirgin edicidir.

şeytana inanmak için tanrı'ya inanmak şart değildir.her iktidar, bir doğa yasası gereği yalnızca düşünceleri değil, aynı zamanda ayrımları etkisiz kılma ve ortadan kaldırma eğilimindedir. 

tarih, beyaz bir sayfa, boş bir yüzdür. şairlere ve romancılara düşen, bu yüze insancıl çizgilerini yeniden kazandırmaktır.

çeviri, uygar bir çabadır; bize, ötekinin bir resmini sunar ve bu resim aracılığıyla bizi, dünyanın bizde son bulmadığını, insanın aslında 'insanlar' olduğunu öğrenmeye zorlar.