12.10.2012

petrol diyarında aşk

neval el-saadavi

tek şeytan insanoğullarıdır.

insanın annesinin gömülü olduğu yer, onun ülkesidir.

gücün üstesinden ancak güç gelir.

bir erkeğin gururunu, içini pişmanlıkla dolduracak günahı olmayan bir kadın kadar azaltacak hiçbir şey yoktur.

açlık, erkeğin doğasımnı arındırır. kaba dış görünümün altındaki erkeği su yüzüne çıkarır.

yüzleri açık olsa da olmasa da, kadınlar doğuştan günahkârdır. kurnazlıklarına akıl sır ermez.

şölenler bittikten sonra bizim gibi küçük insanlar unutulacak ve bizim payımızı büyükler kapacak.

bir memurdan daha kıskanç kimse yoktur. özellikle de arkeoloji departmanında. o, insanların etrafta dolandığını görür, ancak kendisi tahta masasının ardına hapsedilmiştir. insanlar gelecekten bahsederler, o ise arkeolojik kazılarıyla geçmişte yaşar. hayat ona aldırış etmez. o yaşasa da ölse de evrende hiçbir şey değişmeyecektir. önünde hiçbir şey yoktur, gazete okurken ya da yerin derinliklerinde tanrı ararken üzerine çöken pinekleme hali dışında. bir çeşit kutsal aşktır bu, onun ölmeyi ya da çekip gitmeyi arzulamasına yol açan.

bir erkekle bir kadın bir araya gelirse, aralarındaki üçüncü kişi şeytan'dır.

ruh ateşlendiğinde, dinin onun coşkusuna koyabileceği hiçbir sınırlama yoktur.

vakti geldiğinde, formalin kokusu petrolden kötü değildir.

erkekler, kalplerinin içinde gerçeğe sahip olduklarını hayal eden gerçeği saklama makineleridir.

kendi ellerimizle aldığımızdan başka bir hakka layık olmayacağız. o zaman, istemeyi bırakıp onları kendi ellerimizle almalıyız.

hiç kimse bir kadının, ardında bir ev ve bir koca bırakarak yürüyüp gitmesini anlayamaz.

çığlığın ışığında her şey gün yüzüne çıkmaya başladı. göklerde salınan ay. göl yüzeyini dalgalandıran rüzgar. en büyük ümitsizlik derecesine erişen çıplaklık. umut ateşiyle fışkıran ter. karanlık bir çocukluğun anıları. önceki yaşamdan bilinmez bir oda. yapacak araştırması olmayan bir araştırmacının keskisi. hiçbir yerde var olmayan tanrıçalar. ancak doğaüstü güçler tarafından toplanabilecek ve gözlerinden başlayıp ay yüzeyine kadar uzanan şu ışınlara dönüştürülebilecek çevreye dağılmış küçük organ parçacıkları.