27.12.2011

robinson

daniel defoe

her türlü kurtuluş umudundan yoksun olarak korkunç, ıssız bir adaya düştüm. ama yaşıyorum, öbür gemi arkadaşlarım gibi boğulmadım.

bütün dünya içinden, böyle sürünmek üzere seçilip ayırt edildim. ama bütün arkadaşlarım içinden, kurtulmak üzere seçilip ayırt edilen de gene benim; beni bir mucizeyle ölümden kurtaran, düştüğüm bu durumdan da kurtarabilir.

insanlıktan ayrılmış, insan toplumundan kovulmuş bir yalnızım ben. ama çorak bir yerde yiyecek içecekten yoksun kalarak açlıktan ölmüş, yok olmuş değilim.

üstüme giyecek bir şeyim yok. ama sıcak bir yerdeyim; giyecek bir şeyim olsaydı bile, taşıması güç olacaktı.

insanlardan ya da hayvanlardan gelecek bir saldırıya karşı ne bir savunmam ne de aracım var. ama düştüğüm adada, afrika kıyılarında gördüğüm yırtıcı hayvanlardan hiçbiri yok; ya o kıyılara düşmüş olsaydım?

benimle söyleşecek, beni avutacak hiç kimsem yok. ama gemiyi olağanüstü bir biçimde iyice kıyıya sokarak kendime gereken bunca eşyayı almamı sağlayan tanrı, yaşadığım sürece gene geçimimi sağlayacak ya da bana kendi geçimimi sağlayabilme yeterliliğini verecektir.