10.12.2011

lolita

vladimir nabokov

lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. günahım, ruhum; lo-li-ta; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. lo-li-ta.

annabel ya da dolores haze ya da lolita, o altın ve kumral renkleri içinde, o külüstür verandada, derme çatma, yalancı ama bana yetip de artacak bir çeşit deniz kıyısı dekorunda (çevrede ikinci sınıf bir gölden başka bir şey yoktu) diz çöküp, gözlerini kaldırıp bana baktığında, işte tam o anda özgürlüğüme kavuşmuştum ben.

insanoğlu kusursuz cinayet işleyemez; ama kader işleyebilir.

yakın akrabalarda en hafif karın guruldamasının sesi bile aynıdır.

toz pudra yoğunluğunda bir ışıkta tel üzerinde klasik bir zarafetle adım sektirmeksizin yürüyen cambaza imreniriz hepimiz; ne var ki korkuluk kılığıyla, gülünç bir sarhoşun taklidini yaparak gevşek bir ipin üzerinde yürümek çok daha az rastlanan bir beceridir! bana sorun.

güzelliğin ölümlü bilincine ödenecek vergi
biz ölümlülerin ahlak bilincidir

hiçbir şey bağnazlığın bayağılığı kadar eğlendirici olamaz.

ardındaki yaşantı olmadan sözcükler anlamsızdır.

çevre değişikliği, hesabı görülmüş ciğerlerle yüreklerin bel bağladığı geleneksel bir yanılgıdır.

bir şeyi iyi bilmekten, ancak her şeyi bilmememden alçak gönüllülük duymaya yetecek kadar gurur duyarım.

okur tarafından sevilen kahraman, kitap kapakları arasında nasıl bir evrim geçirmiş olursa olsun, kader çizgisi zihnimizde belirlenmiştir; aynı biçimde dostlarımızın da kendileri için çizdiğimiz şu ya da bu mantık içinde ya da alışılmış biçimde davranmalarını bekleriz. belli bir kişiyi ne kadar seyrek aralıklarla görürsek onun hakkında oluşturduğumuz kalıba uysallıkla girdiğini görmenin verdiği zevk de o kadar doyurucu olur. öngördüğümüz kader çizgisinden herhangi bir sapma, bize sadece haddini bilmezlik değil, ahlaki düşkünlük olarak da gözükür. yüzyılın görüp göreceği en önemli şiir kitabını kapı komşumuz gezgin sosisçinin yazdığını öğrensek, onu hiç tanımamış olmayı yeğleriz.

kurmaca bir metni, toplumdaki bir sınıf, yazarı ya da ülkesi hakkında bilgi edinmek amacıyla incelemek çocukça bir şeydir.