22.05.2014

zen

osho

gosa hoyen, "insanlar bana zen'in neye benzediğini sorduğunda, onlara bu hikâyeyi anlatıyorum." derdi.

onun giderek yaşlandığını fark eden bir hırsızın oğlu, babasından emekliye ayrıldıktan sonra aile mesleğini devam ettirebilmesi için kendisine bu işi öğretmesini ister. baba kabul eder ve o gece birlikte bir eve girerler. büyük bir dolabı açan baba, oğluna gidip giysileri toplamasını söyler. çocuk içine girer girmez de dolabı kapatır ve sonra bütün evi ayağa kaldıracak gürültüler çıkarır. sonra da sessizce sıvışır.

dolabın içinde kilitli kalan çocuk öfkelenir, dehşete kapılır ve şaşkın bir halde oradan nasıl çıkacağını düşünmeye başlar. sonra aklına bir fikir gelir -kedi gibi ses çıkarır. aile hizmetçilerden birine bir mum alıp dolabı kontrol etmesini söyler. kapak açıldığında çocuk dışarı fırlar, mumu üfler, şaşkın hizmetçiyi iter ve koşmaya başlar. insanlar peşinden koşarlar. yolun kıyısında bir kuyu gören çocuk, kuyuya büyücek bir taş attıktan sonra karanlıkta gizlenir. arkasından gelenler kuyunun etrafında toplanır, kendini kuyuya atan hırsızı görmeye çalışırlar.

çocuk eve döndüğünde babasına çok öfkelidir ve ona hikâyeyi anlatmaya çalışır. "bana ayrıntıları anlatmaya uğraşma. burada olduğuna göre, sanatı öğrendin demektir." der baba.