9.09.2010

duvar

roland barthes

duvar, en basit, en bayağı görünümüyle bile -hatta belki özellikle bu görünümüyle- tarih öncesi sanatı taşıyan taştır, heykeltıraşın alçak baskısıdır, camcının vitrayıdır, ressamın tuvalidir, yazarın kağıdıdır, sinemacının ekranıdır ve düşlerimizin çizildiği beynimizin iç çeperleri gibi, karalamaları taşıyan yüzey gibi duvar da, pano da kazıyan, bölen, düz malzemenin üzerine anlamlı bir oyuk açan hareketi taşırlar. üzerine yazı yazılan bir nesne olan duvar aracılığıyla dilin ucuna ulaşılır böylece.

duvar, herkesin bildiği gibi, yazıya bir davettir. kentlerde, grafitisiz bir tek duvar bulunmaz. sanki yüzeyin kendisi, bir yazma enerjisi taşıyor gibidir. duvara yazan "hiç kimse"dir ve bu yazılanları "herkes" okur. bu nedenle duvar, simgesel olarak, modern yazının yerleştiği uzamdır.