15.04.2018

tutsaklık güncesi

louis althusser

bir sabah, seçiminin tutsağı olarak uyanır insan.

ah! dünya harikalarla dolu ve kimi zaman insanların sözü gerçeği aşıyor; ustalıklı yalanlarla dolu, parlak, düş kırıcı öyküler..

goethe: hiçbir zaman bir kitabı -okumayı- bitiremedim.

yaşamak ve yaşarken kendini izlemek, yaşarken kendini izledikçe kendini yaşamaktan alıkoymak. ne deniz var ne de çamların eğik yapraklarında rüzgar, ne de tozlar.

zaman sıkıştırıyor insanı, yitip giden zamanın doğurduğu kaygı, umarsızca elimizden kaçırdığımız yaşam.

aziz thomas: dua ederken dua ettiğini bilen birinin duası tam değildir.

gerçekte, her zaman için söyleyecek bir şeyimiz vardır; ama nasıl söyleyeceğimizi bilmeyiz işte.

yalnızca insanlardan zevk alırız, gerisi boştur. 

ayak seslerim can çekişiyor, korkmuyorum
düşlerle arınmış gözlerimde yüzen su perisinin
daldığı terk edilmiş pınarı görmek istiyorum yine
ve ölmekte olan arzuma eğilip
uzaklaştırmak istiyorum dudaklarını alnımdan sonsuza dek
ey seni sevdiğimi bilemeyen sen!

goethe: sizlere dünyadaki boşluğu betimleyebilseydim, birbirimize sımsıkı sarılır ve bir daha hiç ayrılmazdık. 

çoğu zaman kır saçlı adamlara rastlanır; oysaki bunun ne yaşı ne de zamanıdır.

"yolun, gerçeğin ve yaşamın ta kendisiyim ben." (hz. isa)

rainer maria rilke: gerekli olan tek şey yalnızlıktır yine de, büyük içsel bir yalnızlık. kendi içine kapanmak ve saatlerce hiç kimseyi görmemek, ulaşılması gereken şey oradadır. çocukluğumuzda, büyükler koşuşturup dururken ve biz bütün bu eylemlere hiçbir anlam veremezken yaşadığımız türden bir yalnızlık.

"matematiksel uslamlamalar aşk gibidir." sevgilinize ya da işlemlere bir kez başlangıcı yapmak olanağı tanımayagörün, her şeyi onların eline bırakmış olursunuz.

jean paul: şu ölümlü dünyada insanın yalnızca iki buçuk dakikası vardır: biri gülümsemek için, biri acı çekmek için ve yalnızca yarım dakika sevmek için. çünkü sevmeye ayrılan bu son dakikanın ortasında ölür insan.

kinlerimin tutsağı olmadım, alışkanlıklarımın tutsağı hiç olmayacağım.