28.04.2008

tahkikat komisyonu

vedat türkali

tahkikat komisyonu da yasalaşıyor. ulan alçaklar!.. bir gün bu taksim alanı, bütün alanlar, yollar, fabrikalar, görürsünüz siz ulan!.. yalan var mı tarihte? konya gerici ha?.. bizim halk mı gerici?.. yüzünüze gülüyor şimdilik. çeşme, yol filan yapıyorsunuz. cami, mami.. gün gelecek..

1960'ın nisan'ına da varıldı, iyiden iyiye sallanıyordu türkiye. taa derinlerden geliyordu titreyiş. muhalefet, partilerden, parlamentodan çoktan taşmıştı, yığınlardaydı. uzak yol kamyon şoförlerinin, dolmuşçuların ağzındaydı kentlerde; ana avrat sövgülerindeydi. şoförün ağzına düştün mü türkiye'de bittin. türkü etmişti herif cezaevinde candarma kulübesine karşı: avrat dedin mi, hamiyet yüceses, oğlan istersen adnan menderes!.. halkçı mısın, demokrat mısın? görünen buydu. başka şey de görülsün istemiyorlardı ya, kötü kapışmışlardı. bastırdıkça bastırıyor demokratlar.

chp milyoneri vehbi koç'u kırk yıllık partisinden ayırdılar. tanrı şaşırtmasın!.. yasalar uygulanmıyormuş, asıl nedeni buymuş derdin; partizanlık sarmış her yanı. ispat hakkı, çifte meclis, bir de özgürlük diyordu muhalefet. mart sonunda, kayseri'de, yeşilhisar'da, vilayete zorla girdiler diye chp'liler üstüne ateş açıldı, 17 kişi yaralandı. mart ayı bütün dertlerini bırakıp ramazan bayramı ile çekip gitti.

2 nisan'da inönü kayseri'ye vardı. trenini himmetdede'de durdurdular. olay büyüdü. bir sürü kavga, gürültü.. üç saat sonra yolu açtılar. kayseri'ye girebildi inönü. ertesi günü yapılacak kayseri chp il kongresi'ni yasakladılar. inönü, yeşilhisar yoluyla ankara'ya dönecekti. incesu'da dokuz saat bekletildi inönü. sonunda kente sokmadılar. yeşilhisar yolundan ankara'ya döndü. ordu da için için kaynıyor, diyenler vardı ya, söyleyenin de, dinleyenin de inanacağı gelmiyordu pek. fısıltı gazetesi başladı mı millette laf mı eksik?.. yalnız, kayseri olaylarında, ordunun politikaya karıştırılmasından üzüntüye düşen bir kurmay albayla bir kurmay binbaşının emekli edildiğini yazdı gazeteler.

daha ocakta menderes, muhalefetin zorbalık yoluna saptığını, dünyayı başlarına yıkacağını söylüyordu. chp 11 gensoru önergesi vermiş, hemen hepsi geri çevrilmişti. "gideceksiniz" diyordu inönü. nasıl gideceklerdi?

hükümetin -demokratların- kışkırtmalarla gizli oyunlar peşinde olduğu söylentileri yaygındı. 6-7 eylül'ü komünistlere yıkmaya çalışmadılar mı? binlerce kişiyi tutuklamışlardı suçsuz; belli ki iyice kötüye götüreceklerdi işi. bereket mecliste inönü bozmuştu oyunlarını.