8.04.2008

tarihin yaşam için yararı ve yararsızlığı üzerine

nietzsche

insan yaşamının tüm saatleri içinde sonuncusunu en önemlisi olarak göz önüne alan, genelde bu yeryüzü yaşamının sonunu önceden haber veren, bildiren ve bütün canlıları tragedyanın beşinci sahnesinde yaşamaya mahkum eden din, her yeni aşılamaya, dikmeye, gözüpek araştırmaya, özgür isteğe düşmandır; bu din bilinmeyene doğru her uçuşa karşı koyar; çünkü orada seveceği ve umacağı hiçbir şey ama hiçbir şey yoktur.

bizler kendimizi aldatmaktan hoşlanırız; çünkü gururumuz bundan hoşlanır.

bütün organik yaşamın temel özünü bir tek içgüdü oluşturur: güçlü ve egemen olup yönetme arzusu.

düşüncelerimiz tıpkı coğrafyacının dünyanın üzerinden geçtiğini tasarımladığı enlem ve boylam dereceleri gibidir, soyut bir özellik taşırlar ve gerçeklikten tümüyle yoksundurlar. mantık değişmez kavramları kabul eder, gerçeklik ise bu bağlamda irrasyoneldir, usdışıdır.

umarlar bir şeyler bulmayı yaşamın arta kalan kırıntılarından
o taşkın ilk koşudan eli boş dönenler (david hume)

kitle, dört beş büyük adamın meydana gelmesini sağlayan dolambaçlı bir yoldan başka bir şey değildir.

uygarlık, yaratıcı atılımların birikimidir. bu yaratıcı atılım kişinin çağını aşmasını, bütün evreni kapsayan geniş bir bakış açısı kazanmasını sağlar. yaratmanın gerçekleşmediği yerde insanın kendini aşması ve onunla bağlantılı olan uygarlığın doğması söz konusu değildir.

tarih, büyük yaratmaların, uygarlığın özünü kuran geliştirici ilkelerin, insanı aşamalı olarak başarının en yüksek doruğuna ulaştıran girişimlerin, kendi varlığında evrenin yaratıcı özünü dile getiren "üstinsan"ın bilimidir.

insan kirli bir ırmaktır. bu kirli ırmağı da içine alarak bozulmadan kalabilmesi için engin bir deniz olması gerekir.

goethe: etkinliğimi artırmadan ya da doğrudan doğruya canlandırıp yaşamıma bir şey katmadan bana yalnızca bilgi veren her şeyden nefret ediyorum.

yok, yaşamıyor hiçbir nesne
değseydi eğer çabaların, önem vermez miydi hiç toprak, iç çekmene
acıdır, sıkıntıdır varlığımız ve pis bir çamurdan dünya -başka şey değil
sakin ol öyleyse, sesini çıkarma (giacomo leopardi)

insanın yaşayabilmesi için geçmişi kırıp dökmeye ve ortadan kaldırmaya bir gücü olması ve bunu zaman zaman uygulaması gerekiyor.

yaşamın yargısı her zaman adaletsizdir, haksızdır, kayırması yoktur onun; çünkü hiçbir zaman bilginin salt bir kaynağından çıkmaz; ama birçok durumlarda adaletin kendisi bu yargıyı yargıladığında, aynı biçimde düşer bu yargı.

hiç kimse aynı zamanda büyük bir tarihçi, bir sanatçı ve dar kafalı bir kimse olamaz.

yalnız geleceği kuran kişinin, geçmişi yargılamaya hakkı vardır. ileriyi görmekle, kendinize büyük bir erek koymakla, aynı zamanda, şimdi size bugünü çöle çeviren ve her dinginliği, her barışsever gelişme ve olgunlaşmayı hemen hemen olanaksız kılan o basmakalıp çözümleyici içgüdüyü de boyunduruk altına almış olursunuz.

hans sachs: biraz hayal olmadan ulaşılamaz hiçbir başarıya.

en kötü liman bile, ümitsiz ve kuşkulu sonsuzluklar içinde durmadan, yeniden dönüp dolaşmaktan iyidir.

bilimsel insan, yaşamı iyice açık ve seçik olarak tanımak için yaşamın ötesine çıkıp yerleşen insandır.

defienda me dios de my: tanrım, beni benden koru!

her süs süsleneni saklar.

tarih, genelde, "tutku ve yanılmaların evrensel sistemi"nden başka bir şey olmasyadı eğer, goethe'nin "genç werther'in ıstırapları"nı okuyanlara öğütlediği gibi insanın tarihte, sanki tarih sesleniyormuşçasına şunu okuması gerekirdi: "adam ol ve ardımdam gelme, beni izleme!"

büyüklüğün başarıya bağımlı olmaması gerekir, demosthenes'in bir tek başarısı bile olmasaydı, o yine de büyüklüğü hak ederdi.