11.04.2020

bu ülke

thomas bernhard

bu ülkedeki politik koşullar şu sırada o kadar bunaltıcı ki, insanın yalnız uykusuz geceler geçirmesine yol açıyor.

ama diğer bütün ülke koşulları da bugün aynı biçimde bunaltıcı. hukukla karşı karşıya gelin hele, o zaman yalnızca rüşvetçi ve hain ve alçak bir hukuk olduğunu göreceksiniz. son yıllarda hukuk hataları diye anılan şeyin ürkütücü boyutta yığıldığını görmenizin dışında, bir hafta geçmiyor ki, çoktan kapanmış bir dava ağır usul hataları yüzünden yeniden ele alınmasın ve ilk karar denilen karar iptal edilmesin. ülke hukukunu son yıllarda, verdiği bu çok sayıdaki, düzenbaz hukuk yüzdesine damgasını vuran kararlar belirliyor.

bu ülkede bizim işimiz artık yalnız tamamen çökmüş ve şeytansı bir devletle değil, aynı zamanda da tamamen çökmüş ve şeytansı bir hukukla. ülke hukuku yıllardan bu yana artık inandırıcı değil, bozuk bir politikayla iş görüyor, olması gerektiği gibi bağımsız değil. ülkede bağımsız bir hukuktan söz etmek, gerçeğin yüzüne karşı alay etmek anlamı taşır. ülkemizde bugünkü hukuk politik bir hukuk, bağımsız değil. bugünkü hukuk gerçekten toplumsal tehlike içeren politik bir hukuk oldu. hukuk bugün politikayla aynı şeyi yapıyor.

bu ülke bugün yalnız avrupa'da değil, dünyada da en çok hukuk hatasının yapıldığı tek ülke, felaket olan da bu. avrupa'da daha karmaşık, daha rüşvetçi, daha toplumsal tehlike içeren, düzenbaz bir hukuk yoktur. budalalık rastlantıları değil, politik hainliğin niyetleri hakimdir dinci nasyonal sosyalist ülke hukukuna bugün.

burada gerçek ve hakikat tersyüz edilir. hukuk yalnız keyfilik değil, düzenbaz bir insan öğütme makinesidir. orada hak, haksızlığın saçma değirmen taşları tarafından öğütülür. hele bu ülkedeki kültür söz konusuysa, o zaman mide yalnız bulanmaya yarar. eski sanata gelince, bu, çoktan aşılmış, çoktan eritilmiş ve çoktan bitirilmiştir ve uzun zamandır artık dikkatimizi çekmeyi hak etmez, siz bunu benim kadar iyi biliyorsunuz. çağdaş sanat ise, hep söylenegeldiği gibi, beş para etmez. çağdaş sanat o kadar ucuzdur ki, utancımızı bile hak etmez.