1.12.2010

selim

nazım hikmet



konserve fabrikasında çalışıyordu ölen
hikmet alpersoy'la bulgarın fabrikasında
yirmi beş kuruştu gündelik
iş müddeti on dört saat
selim
(ölünün adı)
yirmi beş kuruşa on dört saat dayanamadı
elli kuruş ve on saat dedi
öteki işçiler de aynı fikirdeydiler
derin, felsefi bir fikir değil elbet
fakat tehlikeli bir fikir
ve bundan dolayı bulgarla hikmet
hemen polise ihbar ettiler bu fikri
derhal tevkifat yaptı polis
müdüriyete on kişi götürüldü
dört kadın, altı erkek
(elebaşları)
ve selim -komünist
halbuki komünist değildi selim
düşünmemişti komünizmin ne olduğunu bile
o sadece on sekiz yaşındaydı
ve yirmi beş kuruş yerine elli kuruş istiyordu
ve on dört saat yerine on saat
polis bu kanaatte değildi fakat
yatırdılar selim'i yere
selim kalktığı zaman
basamıyordu döşemelere
yatırdılar selim'i yere
selim kalktığı zaman
göremiyordu önünü artık
yatırdılar selim'i yere
selim kalktı ve yığıldı
selim'in koltuklarına girip
karanlık bir odaya götürdüler
ve duvarda bir çiviye bağladılar saçlarından
o suretle ki
döşemeye ancak ayak parmaklarının ucu dokunuyordu
bir tramvay geçti sokaktan gıcırtılarla
yakın bir yerde yatsı ezanı okunuyordu
çözdüler selim'i çividen
yatırdılar selim'i yere
ve selim kalktığı zaman
bir pencere gördü uzaktan
çok uzaktan ama
perdesiz karanlık bir pencere