12.10.2010

martı jonathan livingstone

richard bach

kendine verdiği sözlerden caydığı için hiçbir suçluluk duymuyordu. böyle sözler yalnızca sıradanlığı kabul eden martılar içindir. öğreniminde yetkinliğin eşiğine ulaşan biri için bu tür sözler yoktur.

bilgisizlikten sıyrılıp çıkabiliriz, kendimizi mükemmel, zeki ve yetenekli yaratıklar haline getirebiliriz. özgür olabiliriz. uçmayı öğrenebiliriz.

yaşamın sırrına erilemez. yegane bilinen, bu dünyaya yemek ve olabildiğince çok yaşamak için geldiğimizdir.

cennet ne bir zamandır ne de bir mekan. cennet yetkinliğin ta kendisidir.

yetkin hıza ulaştığında, cennete ulaşmış sayılırsın jonathan. ve bu, ne saatte bin mildir, ne milyon mil, ne de ışık hızı. çünkü herhangi bir sayı sınırdır daima; oysa yetkinlik sınır tanımaz. yetkin hız cennettir.

ne garip! yolculuk uğruna yetkinliği yadsıyan martılar, o yavaşlıkla hiçbir yere ulaşamıyorlar. yetkinlik uğruna yolculuktan cayanlarsa anında her yere gidebiliyorlar. unutma jonathan, cennet bir mekan ya da zaman değildir, anlamsızdır mekan ve zaman.

en yüksek uçan martı, en uzağı görendir.

yumuşak olmak zorundasın. kararlı fakat yumuşak, unutma!

gerçekte her birimiz, yüce martı düşüncesinin, sınırsız özgürlüğün ta kendisiyiz. uçuş yetkinliği, özümüzü dile getirmeye doğru bir adımdır. bizi sınırlayan her şeye karşı çıkmalıyız.

yüksek hız denemeleri, yavaş uçuşlar, hava akrobasisi, bunların tümünün amacı sınırları yıkmaktadır.

uçmak bir martının doğal hakkıdır, özgürlük varlığının özündedir. ister boş inançlar ve gelenekler, isterse sınırlamanın herhangi bir biçimi, özgürlüğü kısıtlayan ne varsa kaldırıp atılmalıdır.

tek gerçek yasa, özgürlüğe gidendir. başka yasa yoktur.

ne sizden üstün onlar ne de benden. tek fark, inanın tek fark, gerçek özlerinin bilincine varmaya ve bunu hayata geçirmeye başlamış olmalarıdır.

unutma ki, bedenin düşüncenin somut biçiminden başka bir şey değildir.

dünyada en zor şey neden bir kuşu özgür olduğuna ikna etmektir? oysa kendisi kısa bir pratikle bunu kendi kendine kanıtlayabilir. neden bu kadar zor?