17.12.2019

sanat

goethe

aklı olan, dağınık işlerle ilgilenmez; kendisini sadece bir işe verir ve bu işte başarılı olur.

bir yazarın üslubu onun iç dünyasının sadık bir kopyasıdır. yalın bir üslupla yazmak isteyen kişinin önce ruhu yalın olmalı; gösterişli bir üslupla yazmak isteyen kişinin de gösterişli bir karakteri olmalı.

gerçekten başarılı olmak isteyen, asla küçümseyici tavra sahip olmamalı, olumsuz şeylerle uğraşmamalı, her zaman iyi ile ilgilenmeli. çünkü yıkıcı olmak yerine, insanlığa salt mutluluk duygusunu tattıracak şeyler yapmalı.

insanın, sahip olduğu yeteneklerin hepsini birden eğitme arzusunun, mükemmel bir şey olduğu haklı olarak söylenir. ama insan bunu yapabilecek durumda değil, herkes kendini aslında özel biri olarak yetiştirmeli; ama herkeste ortak olan şeyi bulmaya çalışmalı bunu yaparken.

bilgi ve meslek birbirinden farklı değerlendirilmeli; iş uygulamaya geldi mi, her sanatın zor bir şey olduğu düşünülmeli; hele hele bir işte usta olmak isteniyorsa, tüm bir yaşam feda edilmeli.

insan, birikiminin sınırlarını gereğinden fazla tutmaktan da kendini korumalıdır.

ne kadar özgün olursa olsun her karakter, taştan tutun da insana kadar, anlatılan her şey evrenseldir; çünkü her şey tekrardan ibaret, bir kereliğine dünyaya gelmiş hiçbir şey yoktur yeryüzünde.

lord byron, kendi yapıtlarını, güzel çocuklar doğuran kadınlar gibi yazardı; kadınlar da bu konuda düşünmezler ve bunu nasıl başardıklarını bilmezler.

her yeteneğe çevresi sınır koyar.

bir yetenek kendi haline kalmak için doğmaz; yeteneğin gelişmesi için başarılı ustaların ve sanatın birikiminden faydalanması gerekir.

sanatın başından sonuna, bir takip söz konusudur. büyük bir ustayla karşılaştığınızda, kendinden öncekilerin iyi taraflarını aldığını görürsünüz her zaman, işte onu da büyük yapan budur. raffaello gibi adamlar yerden bitmiyorlar. antik dönemi örnek alıyorlar ya da kendilerinden önce yapılmış eserlerin en iyilerini.

büyük şeyler başarmak isteyen kişi, kültürünü o düzeye getirmelidir ki, yunanlılar gibi sıradan, gerçek doğayı, kendi kültür düzeyine çıkarabilsin, doğal olaylarda içten gelen zafiyet ya da dıştan gelen engeller nedeniyle sadece niyet olarak kalmış bir şeyi gerçek kılabilecek durumda olsun.

bir odun, içinde yanması için gerekli maddeyi barındırdığı için yanar; bir insan da ünlü olması için gerekli şeyler içinde olduğu için ünlü olur. şöhret aranmaz, şöhret olmak için tüm çabalar boşunadır. akıllıca davranıp çeşitli yapay yollardan bir ölçüde ismini duyurmayı başarmış insanlar vardır. ama bunun yanında içinde o cevher yoksa, ne yapsa boş, ertesi gün unutulmaya mahkumdur.

büyük bir yapıtı kendi içinde düzene sokup derleyerek toparlamak için bazı zihinsel faaliyetler, bazı çabalar ve uygulamalar gereksizdir; bir yapıtı layıkıyla akıcı bir şekilde anlatmak için sadece yaşamdaki hangi faaliyetlerin, hangi sakin ve huzurlu durumun gerekli olduğunu bilmek gerekir. eğer genel olarak her şeyi yanlış algılamışsanız, tüm çabalarınız boşa gider.

ben tamamladığım bir yapıta karşı gerçekten kayıtsızım; onunla ilgilenmeye devam etmem, hemen yeni bir şeyler düşünmeye başlarım.

başarımı sürdürmeyi kafama takmadan, yürüdüğüm yolda sakin sakin ilerledim, olabildiğince benimle uğraşanları da görmezden gelmeye çalıştım.