bilim adamlarının, konu çoğu kez son derece sıkıcı olsa da, okumaya doymadıklarını ve günün büyük bir bölümünde sürdürdükleri çalışmalarından hep zevk aldıklarını görürüz; çünkü hem birinde hem de ötekinde, her ne olursa olsun, gözlerinin önünde gelecekteki sabit bir amaç, bir ilerleme ve iyiye gitme umudu vardır; neredeyse oyalanma ya da eğlenme amaçlı okumalarda bile, o anki zevkin ötesinde, az ya da çok belirli bir başka amacı hiç gözden yitirmezler. oysa ötekiler, okumalarında deyim yerindeyse o okumanın sınırları içine hapsolunmuş herhangi bir amaç gütmedikleri için, en zevkli ve en hoş kitapların daha ilk sayfalarında, boş bir zevkin ardından, kendilerini doymuş hissederler; öyle ki genellikle büyük bir sıkıntıyla bir kitaptan ötekine dolaşırlar; sonunda birçoğu, başkalarının nasıl olup da uzun bir okumadan uzun bir zevk alabildiğine şaşar.
21.09.2020
umut
giacomo leopardi
bilim adamlarının, konu çoğu kez son derece sıkıcı olsa da, okumaya doymadıklarını ve günün büyük bir bölümünde sürdürdükleri çalışmalarından hep zevk aldıklarını görürüz; çünkü hem birinde hem de ötekinde, her ne olursa olsun, gözlerinin önünde gelecekteki sabit bir amaç, bir ilerleme ve iyiye gitme umudu vardır; neredeyse oyalanma ya da eğlenme amaçlı okumalarda bile, o anki zevkin ötesinde, az ya da çok belirli bir başka amacı hiç gözden yitirmezler. oysa ötekiler, okumalarında deyim yerindeyse o okumanın sınırları içine hapsolunmuş herhangi bir amaç gütmedikleri için, en zevkli ve en hoş kitapların daha ilk sayfalarında, boş bir zevkin ardından, kendilerini doymuş hissederler; öyle ki genellikle büyük bir sıkıntıyla bir kitaptan ötekine dolaşırlar; sonunda birçoğu, başkalarının nasıl olup da uzun bir okumadan uzun bir zevk alabildiğine şaşar.
bilim adamlarının, konu çoğu kez son derece sıkıcı olsa da, okumaya doymadıklarını ve günün büyük bir bölümünde sürdürdükleri çalışmalarından hep zevk aldıklarını görürüz; çünkü hem birinde hem de ötekinde, her ne olursa olsun, gözlerinin önünde gelecekteki sabit bir amaç, bir ilerleme ve iyiye gitme umudu vardır; neredeyse oyalanma ya da eğlenme amaçlı okumalarda bile, o anki zevkin ötesinde, az ya da çok belirli bir başka amacı hiç gözden yitirmezler. oysa ötekiler, okumalarında deyim yerindeyse o okumanın sınırları içine hapsolunmuş herhangi bir amaç gütmedikleri için, en zevkli ve en hoş kitapların daha ilk sayfalarında, boş bir zevkin ardından, kendilerini doymuş hissederler; öyle ki genellikle büyük bir sıkıntıyla bir kitaptan ötekine dolaşırlar; sonunda birçoğu, başkalarının nasıl olup da uzun bir okumadan uzun bir zevk alabildiğine şaşar.