23.09.2020

ebedi kadın

giovanni papini

neyin eksik olduğunu bir bilseydiniz, sevgili bayan! eksiğim sadece şuydu: ideal bir kadın, gerçekten ruha işleyen, onu değiştiren ve yücelten bir kadın. yani bir ruhun ruhani hikâyesinde, bir zihnin zihinsel romanında yer bulabilecek bir kadın. "ebedi kadın bizi yükseklere taşır." olabilir. bugün goethe'yle tartışacak halde değilim. fakat kendi adıma itiraf etmeliyim ki, ebedi kadın beni ne yükseğe, ne alçağa, ne yukarıya ne aşağıya taşıdı, hiçbir zaman.

kadın bana hiçbir zaman seni göksel harikalara götürmek için elinden tutan, maddesel düşlerden uyandıran beatrice gibi ya da erdem ve bilgeliğin peşinden gitmek için dünyaya gelmiş erkekleri, gölgeleri ve meşe palamuduyla zengin bereketli bahçelerde homurdanarak dolaşan domuzlara çeviren kirke gibi görünmedi.

kadınlar beni yolumdan çıkarmadı ama yüceltmedi de. bir kenarda duran, dinlenme anlarında hoş gelen ya da rahatsızlık veren misafirler, sıkıntılı dönemlerdeki avuntu arayışları, istenmiş neşe ve ıstırap araçları, zavallı varlığımın sevgili ve sadık yoldaşları, mutsuz işçilere özgü zor hayatımdaki şehvet ve tutku molaları, eserlerimin abartılı ve adaletsiz hayranları oldular ama kalleşçe doğruyu söylemem gerekirse, rehber, bağışçı ya da ilham kaynağı olmadılar.

benden aldılar, benden istediler -ben de onlara hayatımdan, gençliğimden, zamanımdan, yanılsamalarımdan, düşüncelerimden bir parça verdim; ama onlardan hiçbir şey almadım. ruhumun içsel öyküsü onların varlığıyla ne zenginleşti ne de değişti.

şikâyetçi değilim, tam tersi. verebileceğim için verdim ve çok şey -en çoğu- bana kaldı. ve ruhum adına onlardan hiçbir şey talep etmedim. bana hiçbir şey veremezlerdi. kadının yaradılış ve ihtiyaçlar bakımından bir parazit, bir sömürücü, bir hırsız olduğunu fazlasıyla iyi biliyorum. bunu olduğu gibi kabul ve buyur ettim, dolayısıyla benden çalınmasına izin verdim ve borçlarımı zamanında ödedim.