12.09.2020

blade runner

douglas kellner / michael ryan

blade runner, "üreticileri" tyrell corporation'a başkaldıran 4 androidle ilgilidir. deckard adlı bir polis onları "emekliye ayırmakla" görevlendirilir. deckard, tyrell şirketinin en gelişmiş modellerinden biri olan rachel'a aşık olur. rachel'ın yardımıyla asilerin üçünü öldürüp dördüncüsü olan roy'la teke tek bir kavgaya tutuşur. ölmek üzereyken deckard'ı öldürme fırsatını ele geçiren roy, bu fırsatı kullanmaz ve yaşamasına izin verir. filmin sonunda bir başka polis deckard ve rachel'ın kentten doğaya kaçmalarına göz yumar. film, teknoloji ve insani değerler arasında bir uzlaşma zemini sunar. deckard'ın sözleriyle, androidler de diğer tüm makinelerden farksızdır; faydalı olabilecekleri gibi tehlikeli de olabilirler. film, insanla makine arasındaki mutlu evlilikle sonlanır.

blade runner'ın bir özelliği de, kapitalizmin baskıcı özüne dikkat çekmesi ve sömürüye başkaldırıyı desteklemesidir. tyrell corporation daha kolay söz geçirebileceği bir emekçi ordusu yaratmak için androidler geliştirir; film, lang'in metropolis'ini andıran bir motifle kapitalizmin insanları makineleştirmesini betimler. dev elektrikli tabelalardan yansıyan parlak pembe ve kırmızı ışıkların sokakların karanlık yeraltı dünyasıyla oluşturduğu keskin karşıtlık, varlıklı sınıfın tüketim dünyası ile kapitalizme özgü kentsel yoksulluk ve emekçiliğin karanlık dünyası arasındaki uçuruma dikkat çeker. ayrıca, şirket binalarının maya uygarlığının modernize edilmiş bir uyarlamasını andıran mimari üslupları insanlığın kapitalist tanrı için kurban edilişini akla getirir; nitekim tyrell da bir çeşit tanrısal babaerkil lider olarak temsil edilmiştir.