27.05.2019

aşk-ı memnu

halit ziya uşaklıgil

insan halk için değil kendisi için yaşamalıdır.

öyle zamanlar olur ki gözyaşları mantıktan çok selamet verir.

dünyada en güzel şeyler çılgınlıklardan meydana gelir.

işte kır eğlenceleri böyledir. insan eğlenmek ümidiyle gider; eğlenmemiş, yorulmuş, kırılmış olarak döner.

kadınlar takip edildikçe içleri ferahtır. sizin hâlâ onlarla meşgul olmanız, hâlâ onların arkasından koşmanız çoğunlukla kalplerinin ihtiyacını karşılamaya kâfi gelir. fakat kayıtsız kalmanızı asla affedemezler ve o zaman o ilk düşüşten sonra onlar sizi takip eder.

bu bir mevsimlik sevişmenin son günleri onun için öyle bir dönemin başlangıç zamanı olmuştu ki o dönem sırasında elde olmadan, henüz aşk bıkkınlığının başladığı apaçık anlaşılacak kadar hisler açıklık kazanmaksızın, sevilen kadına yüklenecek kusurlar bulunur, onu aşkın baharında süsleyen bütün hülya çiçekleri artık solgun görünür. bir vakitler sevmek için icat olunan sebepler yavaş yavaş sevmemek için birer sebep kuvvetini alır.

hasta odaları hiçbir vakit, hiç kimse için pek iyi bir yer değildir.

nihayet erkeklerin hayatında bir saat çalar ki bütün o gelip geçici sevdaları bırakarak hayatta saadeti bir genç kızın ellerinde aramak zamanını hatırlatır.