![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEgRMtvl6rfuEofx_Aw72vIyUkeJ5F8eEB_b3JkJFchNwcKs6XMKDdARKt4PFe5Zk3e6Jg9MwALZ8ZbkRJIXpWmdUhiAYs_dc-SLjSsQltFsJjNdA9H3bYII3-caFBeh8M3jB1SAsojhvOJO/s320/Alessandro+Puttinati.jpg)
birbirinizi sevin; ama sevgi bir bağ olmasın. daha ziyade, ruhlarınızın sahilleri arasında hareket eden bir deniz gibi olsun. birbirlerinizin bardaklarını doldurun; ancak aynı bardaktan içmeyin. ekmeklerinizi paylaşın; ama birbirinizinkini yemeyin. beraberce şarkı söyleyin, dans edin, coşun; fakat birbirinizin yalnızlığına izin verin; tıpkı bir lavtanın tellerinin ayrı ayrı olup yine de aynı müzikle titreşmeyi bilmeleri gibi. birbirinize kalbinizi verin; ama diğerinin saklaması için değil; çünkü yalnızca hayatın eli, sizin kalplerinizi kavrayabilir. ve yan yana ayakta durun; ama çok yakın değil, çünkü bir mabedin ayakları arasında mesafe olmalıdır ve meşe ağacıyla selvi ağacı, birbirinin gölgesi altında büyüyemez.