8.03.2014

çit

doris pilkington

aborijinlerin gelenekleri gereğince, bir insanın adı ölümünden sonra asla telaffuz edilmiyor. aynı ismi taşıyan birinden de "malum kişi" anlamına gelen "gurmanu" ya da ismin yerine kullanılan bir sözcük olan nguberi diye söz ediliyor. örneğin, adam thomas. adam adındaki bir başka kişinin ölümünden sonra nguberi thomas olarak anılmaya başlıyor.

biraz dinlenip sohbet etmek için yatakhaneye döndüler. hemfikir oldukları bir nokta vardı: burası hiç de hayal ettikleri gibi bir yer değildi. önemli kişilerin, işadamlarının, doktorların, avukatların, politikacıların çocukları yatılı okula gönderildiklerinde, öğrenim hayatları boyunca güzel ve rahat odalarda kalırlardı. aborijin çocukları ise aşırı kalabalık bir yatakhanede kalmak zorunda bırakılmışlardı. burası yatılı okul filan değildi. öğrenci olmayan oda arkadaşları taş gibi sert yataklarda yatıyor, hükümetin dağıttığı battaniyeleri kullanıyorlardı. yastıkları, çarşafları yoktu. pencerelerde renkli perdeler yerine demir parmaklıklar vardı. burası yatılı okuldan çok, toplama kampını andırıyordu.

yatakhanede kızlar buz gibi yataklarında ısınmaya çalışıyorlardı. molly, daisy ve gracie kendi aralarında konuşmaya başladılar. fısıldaşmıyorlar, normal sesleriyle konuşuyorlardı. yatakhanenin öbür ucundan bir uyarı geldi. "burada kendi dilinizde konuşamazsınız. dilinizi unutmak ve sürekli ingilizce konuşmak zorundasınız." kızlar neye uğradıklarını şaşırmışlardı. hiçbir şey söylemeden, kendilerini uyaran kıza baktılar.

molly, önceki gece kardeşleriyle orada kalmalarının mümkün olmadığına karar vermişi. bu garip yerde, hiç tanımadığı insanların arasında yaşamaya niyeti yoktu. zaten okula gitme yaşını çoktan geçmişti; onu buraya getirmeye ne hakları vardı? o artık ergenlik çağında bir genç kızdı. küçük göğüslerine dokundu. hükümet görevlileri onun bir zamanlar bir sözlüsünün olduğunu, az kalsın evleneceğini bilmiyorlardı. adam bir başka kızı seçtiği için bu evlilik suya düşmüştü. çiftin şimdi dört yaşında bir oğlu vardı. molly, bir erkeğe eş olabilecek kadar büyüdüğüne göre şimdi bir çiftlikte ya da başka bir yerde çalışıyor olmalıydı. çiftlik yöneticisi bay johnson da böyle düşünüyor olmalıydı ki bir telgraf çekip molly ve gracie'yi çalıştırmak için izin istemiş, başvurusu reddedilmişti.