9.05.2010

boğaziçi'nde bir gezinti

dionysios byzantios

araştırmacılar, bosporos adının kökeni hakkında fikir birliği içinde değillerdir. bazıları bu adın trakçadan geldiğini ileri sürerken, çoğunluk bosporos kelimesinin hellence "bous" (öküz, inek) ve "poros" (geçit) kelimelerinden oluştuğunu ve "öküz geçidi" ya da "inek geçidi" anlamına geldiğini kabul etmektedir. genelde dereler üzerinde canlıların geçebileceği bölgeler için kullanılan bu ismin (sözgelişi "oxford"= öküz geçidi), neden akıntısı ile meşhur istanbul boğazı'na verildiği bilinmemektedir. belki de, istanbul boğazı iki denizi birleştiren bir boğazdan çok bir ırmağa benzediği için bu ismi almıştır.

bosporos olarak adlandırılan burnun ismi hakkında iki söylence öne çıkmaktadır. bazılarına göre at sineği tarafından ısırılan bir inek, boğaz'ı geçerek burada karaya çıkmıştır. başkaları da abartılı olarak inakhos'un kızı io'nun hera'nın öfkesine maruz kalarak kaçmasının ardından buradan asya'ya geçtiğini söylerler. bu iki hikayeden daha tanrısal olanına inanılır.

tarabya (pharmakias), antik çağda sağlıklı havasından dolayı "therapeia" (terapi, tedavi) adını almış ve bu ad türkçeleşerek günümüze kadar ulaşmıştır.