9.01.2017

şeytankaya tılsımı

ahmet mithat efendi

evlilik iki vücudun buluşması demek olduğu gibi iki talihin de birleşmesi demektir.

karşılık verme ve konuşma hususunda asıl manidar olan şey anlamın kılıfı denilen sözlerden ibaret değildir. istenilen anlamı, hükmü asıl yerine getiren şey, sözü söyleyen adamın sesiyle hali, tavrıdır.

insan kısmı korktuğundan kurtulmaya ve umduğuna erişmeye gayet istekli bulunur. eğitimin ışığıyla zihni ve gözü aydınlanmış olmazsa insanı korkutmak da kolaydır, hırslandırmak da.

bir kadının güzelliğinden bahsetmek ve bu şekilde o kadını hoşnut etmek o bahsi eden erkeğe de zevk verir.

okurlarımız bazı falcı, bakıcı, büyücü gibi insanların hal ve tavırlarını ve zekalarının şeklini tecrübe etmişlerse, mutlaka bilmeleri lazım gelir ki bu şarlatan alçaklar leb demeden leblebiyi anlamak ve soğuktan nem kapmak derecelerinde şeytan şeyler olurlar. yapacakları şeyleri açıkça ve kesinlikle belirmeyip net olmayan sözlerle işi daima ret ve kabulün ortasında, ümitsizlik ve ümidin ikisine de yakın bir noktada bırakırlar. hile ve aldatmalarının sonucu her neyi gösterirse kolayca bir çevirmeyle güya önceden belirleyip haber vermiş oldukları şekle uygun görünebilmesi için en büyük tedbirlere göre davranırlar.

sihir denilen şeyde ciddi bir nitelik ve gerçeklik aranması gerekirse sihirbazın zeka ve şeytanlığından başka hiçbir şey bulunamaz. hokkabazların birçok seyirci huzurunda herkesi hayrette bırakan mucizevi başarılarına "ne sihirdir ne keramet! el çabukluğu marifet!" derler. ya bu el çabukluğuna karşılık ve o maharete eşit bir maharetle akıl çabukluğu yapanlar ne gibi sonuçlar elde etmeye kadar varabilirler? işte bu nokta üzerinde biraz derin düşünülecek olursa zeka ve şeytanlık mahsulü olan hilelerin, aldatmaların hakikaten en büyük akıllıları bile hayrette bırakacak sonuçların alınmasına yeterli olacağını teslime mecburiyet elverir.