9.05.2017

i, daniel blake

ken loach

büyük komedi, değil mi? göğsünde güzel bir isimlikle orada oturuyorsun ann, olmayan işleri arayan hasta bir adama bakıyorsun; ki artık kaldıramıyorum. kendi zamanımı, işverenlerin zamanını, senin zamanını boşa harcıyorum. ve bütün bunlar beni eziyor, küçük düşürüyor. ya da acaba, şu bilgisayarlardan adımı silme noktasına mı geldik? şey, artık pes ediyorum. yetti artık.

kendine saygını yitirdiğinde işin bitik demektir.

dan bize göre yoksul biri değildi. o bize paranın satın alamayacağı şeyler verdi. öldüğünde bunu üzerinde buldum. yazmak için hep kurşun kalem kullanırdı. bunu başvurusu sırasında okuyacaktı; fakat buna fırsatı olmadı. ve sizi temin ederim ki bu sevgi dolu adamın, vereceği daha çok şeyi vardı. ama devlet onu erkenden mezara yolladı. şunları yazmış:

"ben ne bir müşteri, ne bir alıcı ne de hizmet kullanıcısıyım. ben bir kaytarıcı, bir beleşçi, bir dilenci ya da bir hırsız değilim. ben bir sosyal güvenlik numarası ya da ekranda yanıp sönen bir bip sesi değilim. faturalarımı, vergilerimi zamanında ve kuruşuna dek ödedim; bununla da gurur duyuyorum. kimseye boyun eğmem; ama komşumun gözlerine bakar ve elimden geliyorsa ona yardım ederim. sadaka aramıyorum ve kabul de etmiyorum. benim adım daniel blake. ben bir insanım, köpek değil. bu itibarla haklarımı talep ediyorum. bana saygı duyarak yaklaşmanızı talep ediyorum. ben, daniel blake, bir vatandaşım; ne bir eksik ne bir fazlası."